More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  30 Nisan Ekonomi Haberleri 16.03.2025 18:54 (UTC)
   
 

"Büyüme rakamları eskisi gibi devam etmez"

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''Ekonomide stagflasyon, durgunluk olmaz, ama büyüme rakamları da eskisi gibi devam etmez'' dedi.

Ekonomide 2008-2012 dönemini kapsayan Orta Vadeli Mali Çerçeve'yi (OVMÇ)açıklamak üzere Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Unakıtan, "ekonomide durgunluk yaşanması halinde, vergi gelirlerinde azalmanın nasıl önleneceği" yönündeki soru üzerine, vergi artışlarına gerek olmadığını söyledi.
 
Türkiye ekonomisinin çok dinamik bir ekonomi olduğunu, ama bir taraftanda gerçekçi olmak gerektiğini belirten Unakıtan, "Türkiye ekonomisinin büyüme rakamlarının ortalaması, Avrupa ülkelerinin üzerinde. Avrupa ülkeleri bizim beğenmediğimiz yüzde 4-5 büyüme oranlarını görseler, takla atarlar" dedi.
 
Unakıtan, "Ekonomide stagflasyon, durgunluk olmaz ama eski büyüme rakamları da olmaz. Dünyanın haline bak. Toz duman gidiyor. Ama durum da böyle devam etmez. Dünyada ekonomide gelişme başlayınca, bizdeki büyüme rakamları da tekrar eski haline gelir. Bütçede üç aylık sonuçlar, hedeflerin üzerinde. Ekonomideki durgunluk, vergi gelir hedeflerini etkileyecek düzeyde değil. Dünyadaki o sıkıntılar bizde yok. Telaş edecek, paniğe kapılacak bir durum yok" diye konuştu.
 
Unakıtan, enflasyondaki yükselme ile ilgili bir soru üzerine, ülkelerin üretimleri ile değerlendirdiklerini, gelişmiş ülkelerin üretimlerinin de yüksek olduğunu belirterek, "Üretim, üretim, üretim... Üretim oldukça enflasyonun negatif etkisi olmaz" dedi.
 
OVMÇ'de bütçe açığının GSYİH'ya oranında 2011'de bir yükselme beklendiği belirtilerek, bunun nedeninin sorulması üzerine Bakan Unakıtan, bütçe açığının GSYİH'e oranının önceden yüzde 11-12 olduğunu hatırlatarak, artık yüzde 1.3'ten yüzde 1.7'ye çıkarılınca bile dikkat çektiğini söyledi.
 
Finansman maliyetini azaltmak gerektiğini, vergide aracılık maliyetlerini azaltmanın vergi gelirlerinde azaltmaya neden olduğunu anlatan Bakan Unakıtan, asıl olanın Maastrich kriterlerindeki yüzde 3'lük oranı tutturmak olduğunu vurguladı.
 
Bakan Unakıtan, "Bütçe açıklarının GSYH'ya oranı yüzde 3'ün altındao lursa, korkulacak bir durum yoktur. Almanya'da Fransa'da bu oran bizden yüksektir" dedi.
 
OVMÇ'yi hazırlarken özelleştirme gelirlerinde ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediklerini anlatan Bakan Unakıtan, ama bu konuda belirtilenden daha iyi bir performans göstereceklerine inandığını kaydetti.
 
"IMF olsa da olmasa da..."

 
Bakan Unakıtan, IMF ile uygulanan stand-by programları ile ilgili bir soru üzerine de "Şimdiye kadar uygulanan 17 stand-by programının hiçbirinin kötü yönetimden dolayı başarılı olmadığını" belirtti.
 
Kemal Unakıtan, "Biz, bizden önce yapılan programı devir aldık ve başarı ile sonuçlandırdık. Bir tane de biz program yaptık. O da başarılı oldu. Biz ekonomi programını öyle ele aldık ki, IMF olsa da olmasa da uygulayacaktık ve başarılı olduk. OVMÇ açıklanması, Türkiye'de istikrarın, mali disiplinin devam edeceğinin göstergesi. Artık 3 yıllık bütçe yapıp açıklıyoruz. Uzun vadeli adımların ortaya konulması çok önemli. Mali disiplin devam ediyor, yapısal reformlar yapılıyor. IMF olsa da olmasa da biz bu programı bütün ciddiyeti ile uygulayacağız. Asıl olan siyasi iradedir" ifadesini kullandı.

Doğuş Grubu: "Kriz beklentisi yok"

 

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türk ekonomisinde kriz beklentilerinin olmadığını söyledi.

Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri tarafından düzenlenen "MBA Forum 2008" toplantısına katılmak üzere Antalya'ya gelen Şahenk, ülke ekonomisiyle ilgili bilgiler verdi.
 
Şahenk, "Bizim bir kriz beklentimiz yok. Türkiye'nin son 6-7 yılındaki başarılara imza atan değişimlerin ve ekonomik yönetimin devam ettiği sürece, Türkiye'nin bu yolda devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.
 
Türkiye'nin potansiyelinin çok yüksek olduğunu, çok daha iyi şeyler yapmak için sabırsızlandığını, dünyanın değiştiğini ve değişmeye devam ettiğini belirten Şahenk, Türkiye'nin dünyayla iç içe yaşayan bir ekonomisi olduğunu, dünyadaki değişimlerin, bu konudaki gerçeklerin Türkiye üzerinde de baskı oluşturduğunu vurguladı.
 
Şahenk, "Sadece gıda ve enerji fiyatlarından dolayı Türk ekonomisinin enflasyonu etkilenmiyor. Bütün ekonomiler etkileniyor. Dolayısıyla dünyadaki daralma, dünyayla beraber yaşadığımız için otomatikman Türkiye'ye de sıçrar. Dünyada herkes bu problemi aşmak için ele elevermiş. Bunlar aşılmaya başladı zaten. Para otoriteleri gerekli değişimleri yapmaya başladı" dedi.

Enflasyon işçi emeklisine 62 YTL kaybettirdi

 

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği'nce (TİED) yaptırılan hesaplamada, enflasyon hedefinin tutturulamaması nedeniyle geçen 4 ayda en düşük işçi emeklisi aylığındaki kaybın 62 YTL olduğu belirtildi.

Dernekten yapılan açıklamada, emeklilere yılın ilk 6 ayı için verilen yüzde 2'lik zammın ikinci ayda tükendiği, 4 aylık enflasyonun ise yüzde 4,82 seviyesinde gerçekleştiği ifade edildi.

Emekli aylıklarına 4 aylık enflasyon rakamına göre zam yapılması durumunda en düşük işçi emeklisi aylığının 558,42 YTL yerine 573,96 YTL düzeyine çıkması gerektiğine yer verilen açıklamada, "tutturulamayan enflasyon hedefine göre yapılan zammın emekli aylıklarda kayba neden olduğu" kaydedildi.

En düşük düzeyde aylık alan bir işçi emeklisinin aylık kaybının 15,54 YTL olduğuna yer verilen açıklamada, geçen 4 aylık dönemde işçi emeklisinin kaybının, en düşük aylıklarda bile 62,16 YTL seviyesinde olduğu görüşüne yer verildi.

TİED Genel Başkanı Kazım Ergün, konuyla ilgili değerlendirmesinde, "ekonomik göstergelerin iyiye gittiği söyleminin inandırıcılığını yitirdiğini" savunarak, hedeflerde ve uygulanan programlarda revizyona gidilmesi kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Emeklilere hedeflenen enflasyon doğrultusunda zam verildiğini belirten Ergün, ancak enflasyon hedefinin ciddi biçimde sapması nedeniyle Ocak ayında işçi emeklilerinin aylıklarına yapılan yüzde 2'lik zammın anlamını yitirdiği görüşünü savundu.

"Emekli, dul ve yetimlerin yaşam savaşı verdiğini" ifade eden Ergün, özetle şunları kaydetti:

"Mutfaklarımıza atılan zam bombaları artık bizleri nefes bile alamaz hale getirmiştir. TÜİK tarafından hesaplanan enflasyon sepetinde kullanılan gıda ürünleri bile artık emeklilerin gıda sepetlerinde yer alamamaktadır. Yüzde 150-200 oranında artan fiyatlarıyla pirinç, mercimek, bulgur gibi ürünler artık sofralarımızda yer almamaktadır. Emekliler ucuz ekmek kuyruklarını mekan edinmeye başlamışlardır.

Emeklinin dayanacak takati kalmamıştır. Sürekli eriyen alım gücü enflasyon baskısı altında tamamen tükenmek üzeredir. En düşük işçi emeklisi aylığı 558,42, en düşük BAĞ-KUR emekli aylığı 409,20 ve en düşük memur emeklisi aylığı da 728,84 YTL'dir.
 
İnsanlarımız, açlık sınırının bile altında kalan bu gelirlerle geçinmeye çalışmaktadırlar. Enflasyonist baskılar karşısında ayakta duracak gücü bile kalmayan emekli, artık evinden çıkamaz hale gelmiştir."

Ergün, kayıpların en kısa sürede ortadan kaldırılması ve emeklilerin yeniden nefes alır hale gelmesi için emekli aylıklarının revize edilmesi gerektiğini belirterek, "Eğer bu da yapılamıyorsa, geçmişte olduğu gibi 'eşel-mobil sistemi'ne dönülmesini ve gerçekleşen aylık enflasyon oranları kadar zamların aylıklarımıza yansıtılmasını istiyoruz" dedi.
 
TİED'in, hedeflenen ve gerçekleşen enflasyon rakamlarını dikkate alarak emekli aylıklarına ilişkin yaptığı hesaplamalar şöyle:

                                Yüzde 2 zamlı        Yüzde 4,82 zamlı      Aylık   4 aylık
                                mevcut emekli         emekli aylığı             fark     fark
                                aylığı (YTL)                (YTL)                       (YTL)    (YTL)
                                -------------                 ----------------               -----      -------
İşçi emeklisi               558,42                    573,96                   15,54   62,16
BAĞ-KUR emeklisi    409,20                    420,53                   11,33   45,32
Memur emeklisi         728,84                    748,98                   20,14   80,56
       
 
"Maaş artışı enkâza döndü"


BASK Genel Başkanı Resul Akay da yaptığı yazılı açıklamada, "enflasyon başta olmak üzere faiz ve dövizin 'S.O.S' verdiğini, bu durum karşısında dar ve sabit gelirli geniş kitlelerin ne yapacağını şaşırdığı" görüşünü dile getirdi.

Bakanlar Kurulu'nun önümüzdeki hafta yapılması beklenen toplantısının "ekonomi gündemli" olmasını isteyen Akay, şunları kaydetti:

"2008 yılı için yüzde 2 2 olarak öngörülen memur maaş artışının 4 aylık enflasyon oranı karşısında enkaza döndüğü dikkate alınarak memur maaşlarına, asgari ücrete, emekli, dul ve yetim maaşlarına gerçekleşen enflasyon oranında zam yapmalıdır. Sayın Başbakan ve kabine üyeleri, memurlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz sözünün arkasında durmalıdır."

Tüzmen: "Merkez Bankası'nın hedefleri gerçekçi olmalı"

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dün açıklanan enflasyon rakamlarını değerlendirirken, ''Sadece fiyat istikrarını sağlamak amacıyla kur politikasının bu şekilde izlenmesinin ne kadar yanlış olduğunu ortaya çıkmıştır'' dedi.

Ankara Hilton Oteli'nde dün akşam düzenlenen "Türk-Arap İşadamları Derneği (TURAB) ile 29 Ülke El Ele" toplantısı sırasında basın mensuplarıyla sohbet eden Bakan Tüzmen, dün açıklanan enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

Merkez Bankası'nın enflasyon için koyduğu hedeflerin yere basan, gerçekçi hedefler olması gerektiğini, aksi takdirde inandırıcılığın azalacağını daha önce çok defa söylediğini hatırlatan Tüzmen, nitekim Merkez Bankası'nın bu hafta yaptığı açıklama ile daha daha gerçekçi enflasyon rakamlarını açıkladığını söyledi.

Enflasyon aşağı indirilirken tek başına YTL'nin aşırı değerlendirilmesinin kullanılmasının çok fayda etmediğinin de bu şekilde görüldüğünü kaydeden Tüzmen, şunları söyledi:

"Tabii ki modelleme yapılmakta, çeşitli önlemler alınmakta ama tek bir parametreye bağlı olarak YTL'nin aşırı değerlendirilmeye daha doğrusu YTL-yabancı para birimleri paritesinin çok farklı hale getirilip, bir taraftan YTL değerlendirilirken, diğer taraftan yabancı para birimlerinin ucuzlaştırılmasının enflasyon üzerinde etkisi belki bir süre olur, ama kalıcı olmaz.
 
Şimdi görüyorsunuz yeni bir sarmala doğru gidiyor. Bu söylediklerimizin de haklı çıkmasından dolayı pek mutlu olmuyorum açıkçası. İsterdim ki bu zaman içerisinde biz haklı çıkmayalım, her şey dört dörtlük bir şekilde olsun.

Ama görüyorsunuz sanayiden, üretimden fedakarlıkla aşağıya çekilmeye çalışılan enflasyon rakamları çok fazla fayda etmiyor. Bu dönemde bir ithalat patlaması yaşadık. Yerli ara malı yerine dışarıdan getirdiğimiz ara malı nedeniyle çeşitli sıkıntılarımız oldu, işgücü kayıpları yaşandı.
 
Yani sonuçta enflasyonu aşağı çekmek ilk hedeftir, fiyat istikrarı ilk hedeftir. Ama fiyat istikrarını sağlarken sadece kuru kullanmak yanlıştır. Bence bu ortaya çıkmış oldu."

"Sizin yanılma payınız yüzde 100 olur demiştim"


Merkez Bankası ilk enflasyon hedefini açıkladığı zaman "Sizin yanılma payınız yüzde 100 olur, o zaman inandırıcılığınız da tartışılır demiştim" dediğini hatırlatan Bakan Tüzmen, "Tekrar söylüyorum bu rakamlar sadece fiyat istikrarı sağlamak amacıyla kur politikasının bu şekilde izlenmesinin ne kadar yanlış olduğunu ortaya çıkarmıştır" dedi.

Bir basın mensubunun, "Son günlerde Katar sermayesiyle ilgili bir tartışma var, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Tüzmen, "Ben açıkçası böyle tartışmaların içine girmem, ben işime bakarım. Benim işim de yatırımları karşılıklı olarak artırmaktır" diye konuştu.

Unakıtan ve Şimşek 5 yıllık yeni planı açıklayacak

 

Hükümet, yeni ekonomi planını açıklamaya hazırlanıyor.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bugün bir basın toplantısı ile 2008-2012 yıllarını kapsayan yeni orta vadeli mali planı açıklayacak.

Bu çerçevede hükümetin Güneydoğu Anadolu Projesi'ni (GAP) tamamlamak için yapmayı planladığı konular da açıklanmış olacak.

Plan,
Merkez Bankası
'nın, "Enflasyonda yüzde 4'lük hedef en erken iki yıl sonra yakalanabilir" ve Maliye Bakanı Unakıtan'ın, "Büyüme eskisi gibi olmayacak" açıklamalarının ardından kamuoyuyla paylaşılacağı için önem taşıyor.

Milli gelir hesabının revize edilmesinden sonra hükümetin açıklamadığı tek hedef olan, yeni faiz dışı fazla rakamının da bu basın toplantısında duyurulması bekleniyor.
 
Aralık ayında Avrupa Birliği'ne verilen katılım öncesi ekonomik programda 2008 yılı için milli gelirin yüzde 5 buçuğu olarak belirlenen faiz dışı fazlanın, üç yıl içinde kademeli olarak 1 puan indirileceği duyurulmuştu

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 41 ziyaretçi (62 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol