More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  10 Nisan Ekonomi Haberleri 16.03.2025 19:56 (UTC)
   
 

 Aydın Doğan'a onur ödülü
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, 5'inci Liderler Zirvesinde Vehbi Koç ve Nejat Eczacıbaşı gibi isimlere de verilen Onur Ödülü'nü aldı.


Rauf Denktaş: Lider ne yapması gerektiğini bilecek

Bülent Eczacıbaşı: Babam da çok mutlu olurdu

Citibank Yönetim Kurulu Başkanı Bideshi: Uzun ömürlü kariyer istiyorsanız risk yönetimi çok önemli

Ödülü almasının ardından bir konuşma yapan Doğan, bu değerli ödülü almaktan büyük bir  mutluluk duyduğunu ifade ederek, bu ödülü Anadolu'dan gelmiş, modern  Türk sanayisinin kurucuları ve liderleri olmuş Vehbi Koç ve Nejat  Eczacıbaşı ile paylaşmanın kendisine ayrı bir zevk verdiğini söyledi.

Liderliğini birçok tarifi olduğunu ama bunların arasından birini seçmenin zor olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:

"Lider elbette cesur olmalı ama her cesur da lider değildir. Bazen temkinli olmak da bir liderliktir. Liderlik hırs, azim ve ihtiras gerektirir. Ama bunlar akıl ve vicdanın önüne geçerse insanları felakete götürür. "

KRİZ YÖNETMEK...

Aydın Doğan, hayata sıfırdan başlamadığını, ancak kaynaklarının sınırlı  olduğunu, 50 yıllık iş hayatının 30 yılında medya sektörünün olduğunu  anlatarak, bu sektörde bir farklılık yaratmaya koyulduğunu söyledi. Doğan, “Eğer o farkı yaratamazsanız, zaten kaybolup gidersiniz. Hem  cesur hem temkinli olmak, hırslı olmak ama hırsına yenilmemek, hayal  kurmak ama ayağını yere sağlam basmak, farklılık yaratmak ama gelenekten  kopmamak, insanların önüne düşmek ama onlardan uzaklaşmamak elbette  kolay değil. Bunlar hep zorlayan, hatalara davet eden tercihlerdir”  şeklinde konuştu.

Dünyanın bütün liderleri için geçerli bazı ortak kriterleri bulmanın  mümkün olduğunu dile getiren Doğan, şunları kaydetti:

“Liderlik coğrafyanız Türkiye ise çok önemli bir özelliği daha bunlara  ilave etmek zorundasınız. Kriz yönetmek... Yönettiğim ilk kriz iş  hayatımın en başındaydı. Kurduğum şirket batmıştı. Daha sonra 1960,  1970, 1980'li yıllarda devalüasyon krizlerini yönettim. Bunu 1994, 2001  krizleri takip etti. Dikkat ederseniz hep ekonomi ağırlıklı krizlerden  söz ettim. Eğer medya sektöründe çalışıyorsanız, buna sizi beğenmeyen,  yeterince taraf bulmayan siyasi iktidarların yarattığı krizleri de  eklemek gerekmektedir. Medyaya giren bilmelidir ki, siyasette  çarpışanları memnun etmek mümkün değildir. Tek çıkar yol; siyasetin  dalgalanmalarına, konjonktürel çatışmalara bakmadan ilkesel bir tavır  sürdürmektir. Evrensel meslek ilkelerinin gerektirdiği kurallar, yayın  organlarının mali bakımdan bağımsız ve güçlü, fikir bakımından özgür ve  çoğulcu olmasıdır. İşte biz bu çapraz ve yaylım ateşlerine rağmen bunu  başarmaya çalışıyoruz.”

Lider için ülke, aile ve iş sevgisinin önemini de vurgulayan Doğan,  “Eğer bunlara sahipseniz, zamanında kararlıysanız, eğer hakkaniyet  duygusundan ayrılmıyorsanız mutlaka başarılı olursunuz. Liderlik,  birinci ilke olarak hakkaniyet duygusunu benimsemektir” diye konuştu.

DEĞİŞİMİ YÖNLENDİREBİLMEK...

Vehbi Koç adına verilen Onur Ödülü'nü alan Mustafa Koç ise konuşmasına "Değişimlere hazır olmanın değişimi yönlendirebilmenin ne kadar avantajlı olduğunu biliyoruz" sözleriyle başladı.

Dünya ekonomisinde önemli değişiklikler olduğuna işaret eden Koç, başarıya giden yolun bu değişimi sürecinin önünde olma ve bu değişimi yönlendirmekten geçtiğimi belirtti. Koç Topluluğu'nun en önemli özelliklerinden birinin değişimi önceden okumak olduğunu kaydeden Koç, büyük şirketlerin ancak bu şekilde ayakta kalabileceklerini ifade etti.

Mustafa  Koç, Türkiye'nin, dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye'nin ve  dünyanın tarihini değiştiren, Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa  Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğunu belirterek, "Bulunduğumuz  coğrafyada pusulamızı medeniyetler ve aydınlığa çevirmiş olmamızı  tamamıyla ona borçluyuz" dedi.

Mustafa Koç, tarih sahnesinden geçen pek çok başarılı liderin  yaptıklarına baktıklarında onların içinde bulundukları zamanın  ilerisinde olduklarını, değişimin ve dönüşümün katalizörü olarak sadece  kendi dar çevrelerinde değil, çoğu zaman toplumu hatta dünyayı  etkilediklerinin görüleceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ne mutlu ki ülkemiz dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye'nin  ve dünyanın tarihini değiştiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi bir  lidere sahip olmuştur. Asırlar boyunca hüküm sürmüş bir imparatorluğun  yıkıntılarından cumhuriyetin kurulması, siyasi ve toplumsal alanda pek  çok devrimi hayata geçirmesi, sadece sahip olduğu deha ile değil, aynı  zamanda güçlü bir lider olmasıyla da açıklanabilir. Bulunduğumuz  coğrafyada pusulamızı medeniyetler ve aydınlığa çevirmiş olmamızı  tamamıyla ona borçluyuz. Atatürk'ün hayatını okumadıysanız, okumanızı  hararetle tavsiye ederim. Çevresindekilerin imkansız olarak gördüğünü  başaran bu büyük liderin yaşamı, liderlikle ilgili derslerle doludur.  Kendisinden sonraki kuşaklara cumhuriyeti emanet eden bu büyük lideri,  hepimizin anladığımızı, her birimiz sorgulamalıyız."

Tarihin lider olmak isteyenler için engin bir hazine olduğunu ifade eden  Koç, "Sadece tekerrür ettiği için değil, nelerin mümkün olabileceğini  bize gösterdiği ve ufkumuzu da genişlettiği için... Mustafa Kemal  Atatürk, yeni bir ulusa, yeni bir uygarlığa liderlik yaparken, Orta  Doğu'nun ve Avrupa'nın haritaları değişiyor, dış dünyaya kapalı, içe  dönük bir toplum uyanıyor ve yüzünü batıya çeviriyordu. Onun izinde  olanlar arasında kurucumuz rahmetli Vehbi Koç da vardı ve genç  cumhuriyetle birlikte iş dünyasına yeni bir lider yetişiyordu" şeklinde  konuştu.
 

Türkiye 15'inci büyük ekonomi

Milli gelir hesaplarında 'yeri seriye' geçilmesiyle 2008 yılında 941 milyar 584 milyon dolarlık satın alma gücü paritesiyle gayri safi yurtiçi hasılaya (SGP-GSYH) ulaşacak olan Türkiye, dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 19'unculuktan 15'inciliğe yükseldi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) resmi internet sitesinde, 2006-2013 dönemi tahminlerini yayımladı.

Türkiye'nin hesaplamada Birleşmiş Milletler sistemi yerine Avrupa Birliği sistemini esas alan ve baz yılını 1987'den 1998'e çeken yeni seriye geçilmesi IMF tahminlerinde yer aldı. Yeni seri milli gelir rakamlarını yaklaşık üçte bir oranında büyüttü.

Bu durum, milli gelirde reel bir artışı ifade etmiyor ancak ekonominin aslında var olan ama eski seriyle ölçülemeyen üçte birlik bölümünün milli gelir rakamlarına eklenmesiyle bulunuyor.

IMF tahminlerine göre, eski seriyle 2008 yılında 773,7 milyar dolarlık SGP-GSYH ile 19'uncu sırada yer alması beklenen Türkiye, yeni seriyle 941 milyar 584 milyon dolarlık SGP-GSYH 15'inci sıraya çıktı.

Türkiye'nin, 2008 tahminlerine göre cari GSYH'si ise 748 milyar 301 milyon dolar olacak. Bu rakamla, Türkiye'nin en büyük ekonomiler arasında, 17'incilikteki sırası değişmeyecek.

AA muhabirinin IMF verilerinden yaptığı sıralamaya göre, 2007'ye göre 2008 yılında ABD, Çin, Japonya, Hindistan ve Almanya'dan oluşan ilk 5 değişmeyecek. 2008 yılında 2 trilyon 274,6 milyar dolarlık SGP-GSYH'ye ulaşacak olan Rusya, İngiltere'yi geride bırakarak 6'ıncı sıraya yükselecek. Rusya, 2006 yılında da Fransa'yı geçmişti. İlk 20'deki bir diğer değişiklikte İran'da yaşanacak. 2007 yılında 18'inci olan İran, 2008 yılında Avustralya'yı geride bırakarak 17'inci sıraya yükselecek.

Yeni seriyle Güney Kore'nin ardından 15'inci olan Türkiye, 941 milyar 584 milyon dolarlık SGP-GSYH ile 1 trilyon dolarlık psikolojik sınıra da dayanmış oldu. Türkiye, eski seriyle 14'üncü sıradaki Güney Kore'nin 502,2 milyar dolar daha az SGP-GSYH'ye sahip olacakken, yeni seriyle bu rakamı 334,3 milyar dolara indirdi.

TÜRKİYE, SGP İLE KİŞİ BAŞINA GSYH'DE 60'INCI...


Türkiye'nin SGP ile kişi başına GSYH'si ise bu yıl 13 bin 511 doları aşacak. Türkiye, bu gelirle dünyada Malezya'nın ardından 60'ıncı sırayı alıyor.

IMF tahminlerine göre, bu yıl dünyanın en zengin ülkesi ünvanını 84 bin 833 dolarla Lüksemburg'dan Katar devralacak. Lüksemburg 83 bin 456 dolarla ikinci, Norveç 55 bin 452 dolarla üçüncü sırada. Dünya sıralamada, Malta 4., Singapur 5., Brunei Sultanlığı 6., Kıbrıs Rum Kesimi 7., ABD 8., İngiltere 22., Almanya 24., Japonya 25., Fransa 26., İtalya 29., İspanya 30., Yunanistan 31. durumda.

BÖYLE GİDERSE 2011'DE ENDONEZYA, TÜRKİYE'Yİ GEÇECEK


Bu arada IMF'nin 2013'e kadarki tahminlerine göre 2011 yılında Endonezya, SGP-GSYH'de Türkiye'yi geride bırakacak.

Bu yıl 906,7 milyar dolarlık SGP-GSYH ile 16. olan Endonezya, 2011 yılında 1 trilyon 159,7 milyar dolara, Türkiye ise 1 trilyon 146,5 milyar dolara yükselecek. Türkiye, 2013 yılında 1 trilyon 311,1 milyar dolarlık bir SGP-GSYH ile, Endonezya'nın (2013 SGP-GSYH'si 1 trilyon 369,5 milyar dolar) ardından 16'ıncılıktaki yerini koruyacak.

En büyük ekonomiler sıralamasında 2013'te Hindistan, Japonya'yı geride bırakarak 3. sıraya, Brezilya, Fransa'yı geçerek 8. sıraya, Meksika, İspanya'yı geçerek 11. sıraya, Güney Kore, Kanada'yı geçerek 13. sıraya yükselecek. Hollanda ilk 20 dışına (23. olacak) çıkarken, 21. sıradaki Polonya, 20. sıraya yerleşecek. IMF tahminlerine göre, Türkiye 2008-2013 döneminde SGP-GSYH'sini cari fiyatlarla yıllık ortalama yüzde 6,85, Endonezya ise yüzde 8,6 artıracak. Türkiye'nin Endonezya'ya geçilmemesi için yüzde 6,85'lik büyümeyi 0,95 puan artırması ve cari fiyatlarla yüzde 7,8'e taşıması yeterli olacak.

Türkiye'nin, cari fiyatlarla GSYH'si 2008-2013 döneminde 748 milyar 301 milyon dolardan 952 milyar 701 milyon dolara, kişi başına GSYH'si ise 10 bin 738 dolardan 12 bin 911 dolara yükselecek. Bu rakamlarla Türkiye, toplam GSYH'de 17'incilikteki sırası değişmezken, kişi başına gelirde 55. sıradan 57. sıraya gerileyecek. IMF'ye göre, 2007 yılında 9 bin 629 dolar olan kişi başına milli gelir, 2008 yılında ilk kez 10 bin doları aşarak 10 bin 738 dolara ulaşacak.

Avrupa faizi değiştirmedi, İngiltere indirdi


Avrupa ve İngiltere Merkez Bankalarının bugünkü toplantısından iki ayrı karar çıktı.


Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını değiştirmezken, İngiltere çeyrek puanlık bir indirim yaptı. 

Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu bugün yaptığı toplantıda, beklentiler dahilinde,  yüzde 4 olan faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ekonomistler, yüksek enflasyon ile belirsiz ekonomik görünmün banka  yönetim kurulu üyelerini faiz oranlarında değişiklik yapmamaya ittiğini  belirtiyorlar.

İNGİLTERE FAİZ İNDİRDİ

İngiltere Merkez Bankası ise yüzde 5,25 olan gösterge faiz oranını yüzde 5'e indirdi. Böylece banka faiz oranlarını son 5 ay içinde 3. kez düşürürken, faiz oranları son 17 ayın en düşük seviyesine inmiş oldu.

Banka, faiz oranlarını Temmuz ayında yüzde 5,75 seviyesine kadar çıkarmış, bu seviyeyi Aralık ayına kadar korumuştu. Faiz oranları en son 2006 yılı Kasım ayında yüzde 5 seviyesine kadar düşmüştü.

Ekonomistler, “konut sektöründe yaşanan sıkıntılı dönem, tüketici güveninin düşmesi ve yavaşlayan ekonomi” nedeniyle, bankanın faiz oranlarını düşürmesini bekliyorlardı.

 

Durgunluk konutta yüzde 30’a varan indirimler getirdi
Global dalgalanmanın Türkiye’deki etkileri, gayrimenkul sektöründe indirim getirdi.

JNR Fuarcılık tarafından 3-4 Mayıs’ta Hilton Convention Center’de düzelenlenecek olan 2’nci A Plus Gayrimunkul ve Finans Hizmetleri Fuarı’na katılan 40 firma piyasalardaki tedirginlik nedeniyle yüzde 10 ile 30 arasında özel indirimler yapma kararı aldı. Fuarda ayrıca bankaların da alıcılara mortgage faizleriyle ilgili özel indirimli faizler uygulayacağı da açıklandı.

EKONOMİ BÜYÜRKEN KÜÇÜLDÜK:
Arkon İnşaat ve Mimar Mühendisler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kalsın fuarın A Plus alıcılar için önemli avantajlar sağlayacağını söyledi. Kalsın, inşaat sektörünün 2002 ve 2003 yıllarında yüzde 4.9 ve yüzde 9.0 oranında küçüldüğünü belirterek "2004 yılının ilk çeyreğinde büyüme hızının sektörün değişime geç cevap vermesi nedeniyle gayri safi milli hasılanın yüzde 12.4 büyümesine rağmen yüzde sektörel büyüme 2.9 olarak gerçekleşmiştir" dedi.

LÜKSE RAĞBET VAR:
Mühendisler Odası olarak fuarı, sektörün hareketlenmesi adına desteklediklerini de kaydeden Kalsın şöyle devam etti: "Fuara, ABD, Körfez ülkeleri, Hollanda ve Almanya’dan ticaret odalarının önemli temsilcileri ile yatırımcıları da davet edildi. Böylece fuar yalnızca iç piyasaya değil, aynı zaman dış pazara da projelerimizin anlatılması fırsatını vermektedir. Biz sektördeki konut talebinin ekonomik kriz söylentilerine rağmen azalmadığını, özellikle lüks merkezli residencelara olan talebin daha arttığını biliyoruz. Nitekim biz de bu durumu İstanbul’un merkez yerleşim bölgelerinden biri olan Şişli’deki Arkon Residance-1 ve 2’deki talepten net olarak gözlemliyoruz."

İngiltere Merkez Bankası faizi çeyrek puan düşürdü

Banka yönetim kurulu bugün yaptığı toplantıda, yüzde 5,25 olan gösterge faiz oranını yüzde 5'e indirdi.

Böylece banka faiz oranlarını son 5 ay içinde 3. kez düşürürken, faiz oranları son 17 ayın en düşük seviyesine inmiş oldu.

Banka, faiz oranlarını Temmuz ayında yüzde 5,75 seviyesine kadar çıkarmış, bu seviyeyi Aralık ayına kadar korumuştu. Faiz oranları en son 2006 yılı Kasım ayında yüzde 5 seviyesine kadar düşmüştü.

Ekonomistler, “konut sektöründe yaşanan sıkıntılı dönem, tüketici güveninin düşmesi ve yavaşlayan ekonomi” nedeniyle, bankanın faiz oranlarını düşürmesini bekliyorlardı.

IMF Güney Kore'deki ofisini 

kapatıyor


Uluslararası Para Fonu (IMF), küçülme hareketine, Güney Kore'deki ofisini kapatarak başlayacak.

IMF'den yapılan açıklamada, Güney kore ekonomisinin artık gelişmiş bir ekonomi olduğu belirtilerek, Seul'deki ofisin kapatılacağı kaydedildi.

Bu arada IMF'nin Seul Daimi Temsilciliğini halen, Türk Vatandaşı Meral Karasulu yürütüyor. Karasulu'nun Eylül ayında görev süresinin dolmasıyla Seul ofisinin kapatılması bekleniyor.

Ekonomik kaynak sıkıntısı çeken IMF, yeniden yapılanma sürecinde, yurtdışı ofislerinden bazılarını kapatarak küçülmeyi hedefliyor.

IMF'nin bir diğer gelir yaratma alternatifi de, rezerv olarak tuttuğu altınların bir kısmını orta vadede piyasaya satmak.
1997'deki Asya krizinden sonra, IMF'den 58 milyar dolarlık yardım paketi alan, ancak bunun 30 milyar dolarlık kısmını kullanan Güney Kore, bu borcunun tamamını süresi dolmadan önce ödedi

Akfen’e Avustralyalı ortak geliyor

Bu yıl açacakları 191 araç muayene istasyonu ile 2 bin 500 kişiyi işe alacaklarını söyleyen Akfen’in sahibi Hamdi Akın, en büyük hayalinin Avrupa’nın büyük havalimanlarından birini işletmek olduğunu söylüyor.


Turizmden enerjiye, liman işletmeciliğinden inşaata kadar birçok alanda aynı hızda büyüdüklerini söyleyen Akın, Akfen’e ismini açıklamadığı Avustralyalı bir ortak almaya hazırlanıyor.

Ekonomist Dergisi, bu haftaki sayısında Hamdi Akın ile kapsamlı bir röportaj yaptı. Röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.
 
"Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türk iş dünyasının en dinamik isimlerinden biri. Yurt dışında birçok büyük projeye imza atan TAV ile bölgedeki hemen hemen tüm havalimanı ihalelerine katılan Akın, bunun nedeninin sadece ihaleye katılmak olmadığını, yeterlilik belgesi almak konusunda tecrübe edinmeye çalıştıklarını söylüyor. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde yeterlilik belgesi konusunda sıkıntı yaşadıklarına ve TAV’a yönelik rekabetin sertleştiğine dikkat çeken Akın’ın bugünlerde en çok meşgul olduğu konulardan biri de Avustralya’nın en büyük kuruluşlarından biri ile gerçekleştireceği yeni ortaklık.

Fenerbahçe eski yöneticilerinden olan Akın, “Bu yeni ortaklıkla o kadar meşgulüm ki, Fenerbahçe maçlarını televizyondan bile izleyemiyorum” diyor.
En büyük hedeflerinden birinin Avrupa’da büyük bir kentin havalimanını işletmek olduğunu söyleyen Akın ile bu hedefe nasıl ulaşacaklarını, Rusya’daki yeni otel inşaatlarını, Avustralyalı yeni ortağını ve yatırımlarını konuştuk.

Ekonomist: Akfen Holding havalimanı, liman, araç muayene istasyonları işletmeciliği, turizm, inşaat ile gayrimenkul ve enerji gibi birçok alanda faaliyette. Sizce de bu biraz dağınık bir faaliyet alanı değil mi?
Hamdi Akın:
Hayır, bana göre hepsi birbiriyle ilintili. Birbirini destekleyen şirketlerden oluşan bir yapımız var. Biz Akfen Holding olarak bir portföy yönetiyoruz. Şirketlerin büyük çoğunluğunda hissedar durumundayız. Hepsinin profesyonel yöneticileri ve yönetim kurulları var. Her an bir şirketi satabiliriz, ya da her an yeni bir şirket alabiliriz.

İleride odaklanmayı düşündüğünüz bir alan yok mu?
Akın: Odaklanacağımız bir alan yok. Şirketlerin hepsini, alınıp-satılacak bir mal gibi görüyorum. Benim için daire alıp satmaktan farksız. Şirketlerin hepsiyle gönül bağım var ama hiçbirisi vazgeçilmez değil. Bedelini bulduğu anda satabiliriz. Benim işim fırsatları değerlendirmek, plan yaparak iş yapmam.

Plan yapmadığınızı söylediniz. Bu yıl için ne kadar yatırım yapacağınız belli değil mi?
Akın: Turizmde Accor ile ortak olarak otel yatırımlarımız devam ediyor, arsa bulundukça otellerin inşaatına başlanıyor.
Rusya’da dört tane yeni otel inşaatına başlıyoruz. Yeroslav, Samara, Kaliningrad ve Krasnoyarsk’da. Enerjide 21 tane HES projesi için açıkladığımız 600 milyon dolarlık bir yatırımımız var. Rüzgar enerjisiyle ilgili lisans başvurusu için geç kaldık, ancak lisans satın alabiliriz, elektrik dağıtım ihaleleriyle de ilgileniyoruz.

Burada tam olarak ne kadar yatırım yapacağımız, projeye bağlı. Bu yıl TÜV Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim ile191 araç muayene istasyonu açacağız, 2 bin 500 kişi işe alacağız.

Neredeyse her alana yatırım yapacaksınız...
Akın: Evet, liman işletmeciliğinde de işler iyi gidiyor, ortağımızla beraber Akdeniz havzasındaki diğer özelleştirmelerle ilgilenebiliriz. Zaten şirketin adını Mersin International Port (MIP) olarak belirledik. Mersin’i Mediterranea yapıp uluslararası projelere girebiliriz. Geçtiğimiz günlerde bağımsız bir araştırma şirketine Akfen’nin piyasa değerini ölçtürdük. 2 milyar dolar piyasa değerine ulaştık. Yönettiğimiz operasyonlar daha da büyük çaplı. Toplamda ne kadar yatırım yapacağımız aslında karşımıza çıkacak fırsatlara ve bunları finanse edebilmemize bağlı. Kesin bir rakam vermek gerçekten güç.

Araç muayene istasyonlarını bu yıl faaliyete geçireceğinizi söylediniz, bu alandaki hedefleriniz neler?
Akın: Türkiye’ye araç muayenede en son teknolojiyi getirmeyi ve böylece trafik kazalarını yüzde 25 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Daha sonra eğer diğer ortaklarımız da isterse TAV’da yaptığımız gibi, buradaki iş modelimizi başka ülkelere taşımayı hedefliyoruz. Örneğin bu konuda Gürcistan’da, Libya’da bir boşluk olduğunu biliyorum. Oralardan başlayabiliriz.

TAV ile bölgede gerçekleşen hemen hemen tüm ihalelere katılıyorsunuz. Bu, o alana odaklandığınızı göstermez mi?
Akın: Bizim amacımız bulunduğumuz alanlarda en iyi olmak, en iyi fırsatları değerlendirmek. Tabii ki odaklandığımız iyi olduğumuz alanlar var. Söylemek istediğim farklı bir şey. Bizim TAV ile bu kadar çok ihaleye katılmamızın başka bir nedeni var. Sadece ihaleye katılmış olmak için katılmıyoruz. İhaleye girme tecrübesi kazanıyoruz. Ayrıca yeterlilik belgesi almamız önemli.

Büyük bir Avrupa kentinin havalimanını almak gibi bir düşünceniz var mı?
Akın: Bu bizim grçekleştirmeyi en çok istediğimiz hedeflerimizden biri. Ama artık Avrupa’da stratejik ortak yerine, finansal ortak aranıyor. Örneğin İngiltere’de British Airport Authority, bir şirket ve ülkedeki bütün havalimanlarını işleten bir yapı. Bu yapının yönetimi, borsadaki hisselerin el değiştirmesi yoluyla değişebiliyor. Aynı şekilde Fransa’da, İtalya’da da durum böyle. İnşallah TAV değil ama Akfen olarak gerekli yapıları oluştururuz, gider bu şirketlerin hisselerini satın alırız. Bu mümkün, çok da zor bir iş değil.

İyi bir Fenerbahçe taraftarı ve eski yöneticisi olarak Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Akın: Aslına bakarsanız, Fenerbahçe’yi televizyonda bile izleyemiyorum, çok işim var şu sıralar. Üzerinde çalıştığım çok önemli bir proje var, onu bitirmem lazım.

Nedir o proje?
Akın: Sürpriz. Çok büyük bir iş. Çok kısa süre içinde sonuçlanacak. Avustralya’nın en büyük şirketlerinden biriyle işbirliği yapıyoruz. Akfen olarak Avustralyalı ortağımızla birlikte altyapı projeleri gerçekleştireceğiz. Ülkeye para girmesini sağlayacak bir işbirliği. Bir ortaklık anlaşması yapmak üzereyiz ve onlarla birlikte Türkiye’de büyük bir yatırım yapacağız. Ancak şu anda daha fazla ayrıntı vermem doğru olmaz.

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 51 ziyaretçi (81 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol