More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  1 Nisan Ekonomi Haberleri 16.03.2025 15:59 (UTC)
   
 

"Endeks 35 bini görmeden kimseye yatırım önermiyorum"



Ata Yatırım Baş Ekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, AKP’nin kapatılması davasının Anayasa Mahkemesi’nce kabul edilmesiyle ortaya çıkan sürecin uzun ve zor olacağını belirterek, bu sürecin AB çerçevesinde yürütülmekte olan reformların hızını keseceğini ve ekonomik cephede de Merkez Bankası’nın faiz indirim kararlarını etkileyeceğini savundu.

Toğuç, yaşanacak sürecin en olumsuz etkisinin büyüme üzerinde görüleceğine dikkat çekerek, belirsizlik ortamında yatırıma ayrılan kaynakların daralacağını, cari açığın finanse edilmesinde ciddi sorunlar yaşanacağını söyledi.

Ata Yatırım Baş Ekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, AKP’nin kapatılma davasının Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte yaşanacak süreci ANKA’ya değerlendirdi. Toğuç, piyasalar ve ekonomi için olumsuz bir sürecin içine girildiğine işaret etti. Toğuç, AB üyeliğinin siyasi cephedeki gelişmeler nedeniyle iyice bilinmez bir noktaya geleceğini ve reform sürecinin aksayacağını belirterek “AKP üzerinde bu kadar problem varken, yabancıların özelleştirmelerle eskisi gibi ilgilenmesini kimse beklememeli” dedi.

Toğuç, kurdaki hareketin bir süre daha devam edeceğinin kaydederken, buna rağmen önceden görülen yükselişlerde olduğu gibi sert hareketlerin görülmeyeceğinin altını çizdi. Toğuç, “Çünkü dışarıda artık eskisi gibi güçlü dolar, güçlü Euro’ya dayalı kuvvetli ekonomiler de yok. Dolayısıyla orada çok keskin hareketler, geçtiğimiz yıllarda görülen seviyeler beklemiyoruz. Hazine Bonosu getirileri yabancılar için hala çok cazip. Dolayısıyla burada da çok önemli bir yükseliş beklemiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“35 BİN SEVİYELERİNE GELMEDEN KİMSE BORSAYA GİRMESİN”

Toğuç, borsadaki düzeltme hareketlerinin devam edeceğini belirterek, “Borsa endeksinin 58 binli rakamları gördüğümüz zamanlardan bu yana problemin kaynağı ABD olmasına rağmen, endekste çok ciddi düşüşler yaşandı. Bu rakamlar henüz dip seviyeler değil. Bunların da altını göreceğiz. 35 binli seviyelere gelinmeden kimsenin borsaya girmesini önermiyorum” dedi. Toğuç, fiyat/kazanç oranının 7 seviyelerinde olduğunu belirterek, 6 seviyeleri görülmeden yatırımcılara kısa, orta ve uzun vadeli alımlar önermediğini söyledi.

AKP'nin kapatılma davası İtalyan basınında



Anayasa Mahkemesinin AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin iddianameyi kabulü, İtalyan basında da geniş yer buldu.

Basının haberlerinde, iddianamenin kabulüyle başlayan sürecin Türkiye'yi, "sonucu şimdiden öngörülemeyecek bir kriz ve istikrarsızlığa" sürükleyebileceği ileri sürüldü.

La Stampa gazetesi, Anayasa Mahkemesinin kararını, "Yargıçlara göre (Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan'ın partisinin yasaklanması kabul edilebilir" başlığıyla duyururken, "Yargıtay, AK Parti'nin hedefinin İslam şeriatını tesis etme olduğu iddiasında. Türkiye, sonu öngörülemeyen bir anayasal krize sürüklenme riskiyle karşı karşıya bulunuyor" ifadelerine yer verdi.

İtalya'nın en önemli ekonomi gazetesi Il Sole 24 Ore, "Yargı Erdoğan ve (Cumhurbaşkanı Abdullah) Gül'e karşı" başlığı altında, Türkiye'de istikrarın "risk altında" olduğu değerlendirmesine yer verdi.

Il Manifesto gazetesi, "Yüksek yargı Erdoğan'ın partisinin kapatılmasının 'kabul edilebilir' bulduğunu söyledi" başlığını kullanırken, Il Giornale gazetesi, "Erdoğan'ın partisi yargılanabilir" başlığı altında, "Anayasa Mahkemesinden çıkan evet kararı, AK Parti'nin laikliğe karşı olduğu gerekçesiyle yasa dışı ilan edilmesine de kapı açtı. Türkiye siyasi kaosa sürüklenme riskiyle karşı karşıya bulunuyor" görüşünü savundu.

İspanya'da yeni meclis göreve başladı

İspanya'da 9 martta yapılan seçimlerle kurulan 350 sandalyeli yeni meclis bugün göreve başladı.

Demokrasiye geçişten sonra 9 yasama döneminin bugün yapıldığı mecliste başkan olarak, seçimleri kazanan Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) adayı, eski Savunma Bakanı Jose Bono seçildi. İlk kez meclis başkanının seçimi ikinci tura kaldı.

Bu arada seçimlerden galip çıkmasına rağmen 169 milletvekili ile mutlak çoğunluğu elde edemeyen PSOE, tek başına iktidarda kalsa da dışarıdan destek alacak.

8 nisana kadar hükümeti kuracak olan PSOE, meclisteki 3. büyük parti olan Katalonya'da faaliyet gösteren 10 milletvekiline sahip Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CİU) veya 4. büyük parti olan Bask bölgesinde faaliyet gösteren 6 milletvekili bulunan Bask Milliyetçi Partisi'nin (PNV) desteğini almak için müzakere ediyor.

CİU'nun tek başına desteği PSOE için yeterli olurken, destek vermesi için PNV ile yapılacak olası bir anlaşmaya 2 milletvekili olan Galisya Milliyetçi Bloku'nun da (BNG) girmesi öngörülüyor.

Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun 8 nisanda açıklaması öngörülen 16 bakandan en azından 6'sının geçmiş hükümetteki bakanlar olacağı belirtildi. Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Maria Teresa Fernandez de la Vega, Ekonomi Bakanı Pedro Solbes ve İçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba'nın görevlerine devam edeceği ifade edildi.

Normal şartlarda gelecek 4 yıl ülkeyi yönetecek olan Zapatero'nun önceliğinin ekonomik sorunlar olması bekleniyor. Ekonomi Bakanı Pedro Solbes, seçim vaadi olan gelir vergisi mükelleflerine 400 Avro geri ödeme yapılması kararının ilk Bakanlar Kurulu'nda çıkacağını söyledi. 154 milletvekili ile ana muhalefette yer alan sağ görüşlü Halk Partisi ise şimdiden sert muhalefet yapacağının sinyallerini verdi.
Öte yandan Senato'da yapılan seçimlerde de sosyalist Javier Rojo ilk yapılan oylamada, ikinci kez Senato Başkanı seçildi.

İç talep büyüyor ama ekonomi büyümüyor

Ercan KUMCU


EKONOMİK büyüme verileri şaşırttı. Gayri safi yurtiçi hasıla (gsyh) büyümesi 2007 yılının son üç ayında (ekim-aralık dönemi) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4, yılın toplamında ise yüzde 4.5 oldu.

Dış ticaret verileri ve sanayi üretimi endeksi gibi daha sık yayınlanan verilere bakarak milli gelir büyümesinin yılın son çeyreğinde yüzde 5’in üzerinde, yılın tümünde de yüzde 5 civarında olacağı tahmin ediliyordu. Tahmindeki yanılmanın iki önemli nedeni var. Birincisi, yurtiçi üretimde yaratılan katma değerin giderek düşmekte olduğu, ikincisi ise, toplam iç talep büyümesinin yurtiçi üretime etkisinin giderek azalmakta olduğu gerçeği yapılan tahminlerde göz ardı edildi.

İTHALATA DAYALI BÜYÜMEME MODELİ


Türkiye ekonomisinde iç talep büyümesi 2007 yılının ikinci üç ayından
(nisan-haziran dönemi) sonra hızlandı. İkinci üç ayda toplam iç talep büyümesi yüzde 3.2’ye kadar düşmüşken, üçüncü üç ayda (temmuz-eylül dönemi) yüzde 5.9, son üç yada ise yüzde 7.1 oldu. Yani, iç talep açısından yılın ikinci yarısında ekonomide gaza basıldı.

Toplam iç talep hızlanarak büyürken, net dış talebin yurtiçi üretime etkisi negatif oldu. Sonuçta, iç talep artışı hızlanarak devam ettiği halde, toplam gsyh büyümesi yılın ikinci yarısında yüzde 4’ün altında kaldı. Grafikten de görüldüğü gibi, Türkiye ekonomisi 2007 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.97, üçüncü çeyreğinde yüzde 3.35, dördüncü çeyreğinde, yüzde 3.44 büyüdü.

"İhracata dayalı büyüme" modeli iç talebi fazla büyütmeden dış talep yoluyla yüksek büyümeyi sağlamayı ifade eder. Bu şekilde, iç talep büyümesi makul düzeylerde tutulurken, fiyat istikrarı gibi iç talep büyümesinin olumsuz etkileyebileceği gelişmelerin önüne geçilir ve ihracat artışı (dış talep büyümesi) yoluyla yüksek ekonomik büyüme gerçekleştirilir.

Türkiye’de tam tersi oluyor. İç talep büyüyor. Ekonomi çok daha yavaş büyüyor. İç talep büyümesi ithalatı büyüterek yurtiçindeki üretime çok fazla bir etki yapmıyor. Biraz abartarak buna "ithalata dayalı büyümeme" modeli diyebiliriz.


2007 yılının tümünde ortalama ekonomik büyüme yüzde 4.5 olurken, iç talep büyümesi yüzde 5.7 oldu. Yılın tümünde de, net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı negatif oldu. Zaten, 2002 yılından bu yana yıllık bazda net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı hiç olumlu olmadı.

GÖRÜNÜM BOZULUYOR

Milli gelir istatistikleri 2008 yılı ve sonrasına yönelik ekonomik büyüme ve bunun sonuçları konusunda kaygıları artırıyor. Ekonomik büyümeden fedakarlık yapmamak için iç talep artışını özendiren ekonomi politikaları hem dış açıkları artıran hem de enflasyonla mücadeleyi zorlaştıran bir yaklaşım olur. Buna karşılık, dış açıkların büyümesini kontrol altına almaya çalışan ve enflasyonu gözeten bir yaklaşım ise şimdikinden de düşük ekonomik büyümeye razı olmak anlamına gelir.

Türkiye son altı yıldır "başarı hikayesi" diye anlattığı sürecin sonuna gelmiş gibi görünüyor. Yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan dışsal etkenler ise bu görünümü daha da bozuyor.

Kadıköy’de 515 milyon Euro’luk gece

Ceyhun KUBURLU

2 milyar 148 milyon değere sahip 8 takımın Şampiyonlar Ligi heyecanı yeniden başlıyor.

 Çeyrek finale kalan 8 takım arasında yer alan Fenerbahçe 92 milyon 500 bin Euro değere sahip. Rakibi Chelsea ise 422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile en pahalı takım. Yarın akşam Kadıköy’de karşılaşacak olan iki takımın toplam değeri ise 515 milyon Euro’yu buluyor.

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde çeyrek finale kalan 8 takımın futbolcularının değeri 2 milyar 148 milyon Euro olarak hesaplanıyor. Fenerbahçe’nin (FB) çeyrek finaldeki rakibi Chelsea ligin en pahalı takımı olurken, Fenerbahçe 92 milyon 500 bin Euro’luk değeriyle 8 takım arasında sonuncu sırada yer alıyor. Yarın akşam İstanbul Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda karşılaşacak olan iki takımın toplam değeri ise tam 515 milyon Euro’yu buluyor. Şampiyonlar Ligi’nde son 8 takım arasına kalan İspanyol Barcelona ise tam 420 milyon 700 bin Euro’luk kadrosuyla ikinci sırada yer alıyor.

3 OYUNCUSU FB’YE BEDEL: 422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile dikkat çeken İngilizler’in güçlü ekibi Chelsea’nin üç oyuncusu ise Fenerbahçe’nin toplam değerini geçiyor. Adanın en pahalı futbolcuları arasında da yer alan Didier Drogba, Frank Lampard ve kaleci Petr Cech’un toplam değeri 100 milyon Euro’yu aşıyor. İngilizler’in ilk 11’inde yer alan en ucuz oyuncu ise 7 milyon Euro değeriyle Paulo Ferreira. Bir zamanlar Fenerbahçe’nin de formasını giyen Fransız yıldız Nicolas Anelka’nın değeri ise 22 milyon 500 bin Euro’ya yakın.

ALEX FB’NİN EN PAHALISI:
Şampiyonlar Ligi’nde en pahalı takım ile karşılaşacak olan Fenerbahçe’nin (FB) kadrosundaki en değerli futbolcusu ise Alex. 13 milyon Euro’luk bir değere sahip olan Alex’i, 7 milyon 500 bin Euro ile Diego Lugano takip ediyor. 34 yaşındaki dünyaca ünlü Brezilyalı yıldız Roberto Carlos’un değeri ise 5 milyon 500 bin Euro’yu buluyor. Chelsea’nin eski yıldızı Fenerbahçe’nin golcüsü Mateja Kezman ise 6 milyon Euro’luk bonservis değeriyle dikkat çekiyor.

4 İNGİLİZ 1.3 MİLYAR EURO:
Avrupa’nın en pahalı futbolcularına sahip İngiltere’den 4 takım Şampiyonlar Ligi’nde son 8 takım arasında yer alıyor. Bu dört kulübün toplam futbolcu değerleri ise 1.3 milyar Euro’yu geçiyor. İngiliz takımları arasında 422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile Chelsea başı çekerken, 343 milyon 100 bin Euro değeriyle Manchester United İngiliz kulüpleri arasında 2’inci sırada yer alıyor. İngilizlerin efsanevi kulübü Liverpool’un değeri 287 milyon 600 bin Euro’yu buluyor.

BARCELONA 2’NCİ SIRADA: Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalan 8 takım arasında Fenerbahçe’nin yanı sıra 4 İngiliz, 1 İtalyan, 1 İspanyol ve 1 Alman takımı bulunuyor. Bu kulüpler arasında Chelsea’yi 420 milyon 700 bin Euro değeriyle Barcelona takip ediyor. İtalyanların güçlü ekibi Roma ise 221 milyon 150 bin Euro’luk kadroya sahip. 112 milyon 450 bin Euro’luk futbolcuya sahip olan Almanların ünlü kulübü Schalke 04 ise 8 takım arasında 7’inci sırada yer alıyor.

Maç, Kadıköy’de 3 milyon Euro’luk ekonomi yaratacak

YARIN akşam Türkiye’deki en önemli maçlardan birine ev sahipliği yapacak olan Şükrü Saracoğlu Stadı ve çevresinde büyük bir ekonomi oluşması bekleniyor. Özellikle Fenerbahçe için önem taşıyan maçlardan önce stadyumda ve çevresinde yaklaşık 3 milyon YTL’lik bir ekonomi oluşuyor. Stat çevresi ve Kalamış’taki kafeterya ve restoranlar doluyor, yaklaşık 10 bin araç için otopark harcaması yapılıyor. Stattaki Fenerium mağazasından yapılan satış ise 4’e katlanıyor. Tüm bu harcamalar ise 3 milyon YTL’ye ulaşıyor.

 

Büyüme yetersiz ekonomi politikasında değişiklik şart


ASO Başkanı Nurettin Özdebir, 2007 yılı büyüme oranlarının "yetersiz" olduğunu dile getirerek, "6 aydır Türkiye’nin gündeminin ekonomi olmasına dikkat çektik. Söylemeye çalıştığımız şey düşük büyüme hızıyla artık daha iyi anlaşılacak. Ekonomi politikalarında değişiklik şart" dedi.

ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2007 yılında büyümenin düşük kaldığına işaret ederek, "Bu büyüme yetersizdir. 6 aydır Türkiye’nin gündeminin ekonomi olmasına dikkat çektik. Söylemeye çalıştığımız şey düşük büyüme hızıyla artık daha iyi anlaşılacak. Ekonomi politikalarında değişiklik şart" dedi.

EKONOMİK RİSK ARTTI : ASO Başkanı Özdebir yaptığı açıklamada, 2007’deki düşük büyüme oranının 2004 yılında başlayan büyüme hızındaki düşüş eğiliminin hızlanmasının göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin her yıl yüzde 7-7.5 büyümesi gerektiğini kaydeden Özdebir, büyüme hızındaki düşüş eğilimi nedeniyle ekonomik politikalarda önemli değişikliklere gidilmesi gerektiğini ifade etti. Özdebir, eksik bırakılan yapısal reformlarla yatırım, üretim ve istihdam ortamını iyileştirecek mikro reformlar olmak üzere, ekonomi yönetiminin elini çabuk tutması ve acil tedbirler alması gerektiğini belirtti. Özdebir, "Biz altı aydır ekonominin gündemin başında olması gerektiğini söylerken, Türkiye’nin yine siyasi istikrar endişelerine kapılmış olmasını üzüntüyle izliyoruz. Dünyadaki küresel dalgalanmadan dolayı risklerin arttığı ve ekonomik krizin tsunami dalgalarının ülkemize yaklaşmakta olduğu bu koşullarda süratle gündem yeniden ekonomi olmalı ve gecikmeden acil tedbir alınmalıdır" dedi.

YTL AŞIRI DEĞERLİ
: Büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin başında Türk parasının aşırı değerlenmesi ve yüksek faizlerin geldiğine de dikkat çeken Özdebir, "Yılın son çeyreğindeki büyüme hızının yüzde 3.4 olması da ekonomik büyümenin hızlı bir fren yapabileceğini göstermektedir." diye konuştu. Kişi başına düşen gelirin 9 bin doların üzerine çıkmasının kimseyi yanıltmaması gerektiğini kaydeden Özdebir, "Özellikle içinde bulunduğumuz siyasi koşullar ve siyasi gerginlik, cari işlemler açığının doğurduğu risk ile birlikte Türk lirasında sert bir düzeltme yapma ihtimalini artırmaktadır" dedi.

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 17 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol