More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  26 Mart Ekonomi Haberleri 15.03.2025 21:19 (UTC)
   
 

Unakıtan'dan sanayicilere: Sendikalar orada yürüyor, sizden ses yok

ANKA

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısının konuğu olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, emeklilik yaşının düşürülmesi gibi geçmişte çıkarılan yasalara sanayicilerin ses çıkarmamasını eleştirdi.

Unakıtan, SSGSS Yasa tasarısına karşı yürüyen sendikalara karşı sanayicilerin ses çıkarmadığını belirterek, “Türkiye'nin üzerine öyle yükler gelmiş ki biz bunları yaparken, sendikalar orada yürüyor, bilmem ne yapıyor. Sizden fazla bir şey çıkmıyor. Ses çıkması lazım, ses... Sivil toplum örgütleri sesini çıkaracak boyuttalar, herkesin sesini çıkarması lazım” dedi.

Maliye Bakanı Unakıtan, İSO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’de yaşanan problemlerin çözümünde herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Unakıtan, “Hepimiz bu geminin içindeyiz. Gemiye bir şey olduğu zaman hepimiz bundan zarar görürüz o zaman herkesin taşın altına elini koyması lazım. Ülkede çeşitli problemler her zaman çıkabilir. Bu problemlerin çözümüne herkesin yardımcı olması lazım. 'Karışmaz, ben uzakta dururum tenkit ederim'. Bu çözüm getirmez. Türkiye bir tane. Hepimiz bu geminin içindeyiz. Yani gemiye bir şey olduğu zaman hepimiz bundan zarar görürüz. O zaman herkesin taşın altına elini sokması lazım” diye konuştu.

SANAYİCİLERE “SES ÇIKARMIYORSUNUZ” FIRÇASI

Türkiye'nin problemlerinin geçmişe dayandığına savunan Unakıtan, sanayicileri geçmişteki “tepkisizliklerinden” dolayı eleştirdi. Unakıtan, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin meseleleri yıllardan beri kronikleşmiş. O zamanlar nedense fazla sesiniz çıkmamış. Mesela, erken emeklilik kararı alınırken herkes alkışlamış. 20-30 yıl sonra bize neler getirecek bu konuşulmamış. Yurtdışındaki gazetelerde o zaman okudum, ‘Türkiye 20 sene sonra batağa girecek’ denmiş. Bizim gazetelerde hiç birinde ‘a şöyle böyle oldu’ diye bir şey yok. Türkiye'de birikmiş sorunlar geliyor geliyor, sonra deniyor ki ‘hadi bakalım halledin’. Halletmeye kalkıyorsunuz, reformlar yapıyorsunuz akşamdan sabaha hiçbir şey hallolmaz.”

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ

Sosyal Güvenlik Reformu’na değinerek sürdürdüğü konuşmasında, bu reformun Türkiye'nin geleceği için çok gerekli olduğunu söyledi. Her iktidarın bunu yapamayacağını iddia eden Unakıtan, “Bu kanunu yapmadığınız zaman Türkiye'nin ilerde ne hale geleceğini siz düşünün. 2008'de bütçeden çıkan para -sosyal güvenlik açığı için- 37 milyar YTL. 37 milyar YTL bütçede kalsa, ne yapılır düşünün. Ne yatırımlar, ne iyileştirmeler yapılır, düşünün. Ekonomi kötü idare edilirken, ‘vergi almayalım, borç alalım’. O zaman da bu sanayi odası vardı. Niçin kimse ‘ne oluyor, nereye gidiyoruz’ demedi. Yok. Oldu, oldu.. Bu sene ödenek olarak koyduğumuz para 56 milyar YTL, faiz için. Bunları Türk milleti eğer başlarda, 10, 20, 30 sene önce akıllı hareket etseydi bunları yaşanmazdı. Bu paralar bu milletin cebinde kalırdı veya altyapı ve diğer yatırımları yapılırdı” diye konuştu.

"SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İÇİNDE ÇALKALANAN ÜLKEYE YATIRIM YAPILMAZ"

Unakıtan, sanayi ve sanayicinin önemine dikkat çekerek, devleti ekonominin elinden çekmek gerektiğini ve üretim, ihracatın, kalkınmanın, istihdamın özel sektör tarafından yapılmasından yana olduklarını kaydetti. Türkiye'nin bir numaralı hedefi üretimini artırmak olduğunu vurgulayan Bakan Unakıtan, yatırımla ve üretimle gerçekleştirilebileceğini söyledi. Unakıtan, yatırımı artması için yatırım ortamının sağlanması gerektiğini belirterek, yatırım ortamının da istikrardan geçtiğini söyledi. İstikrar olmadan, kimse önünü görmeden yatırım yapmayacağını ifade eden Unakıtan, yatırımcının ekonomik ve siyasi istikrar da istediğini söyledi. Unakıtan, şunları kaydetti:

“Siyasi istikrarsızlık içinde çalkalanan bir ülkede kimse yatırım yapmaz. O zaman üretim içerisinde olanlar da, üretimden nemalanan çalışan, iş yapan, üretime katkısı olan herkes ve neticide Türkiye olarak biz, hepimiz, siyasi istikrarsızlıktan çok büyük şekilde zarar görürüz ve buna meydan vermememiz lazım. Elemizden ne gelirse de onu yapmak mecburiyetindeyiz. Bunu hükümet yönetecek. Tamam ama bu sadece hükümetin yönetmesiyle olmuyor. Ekonomiyi yönetenler yönetecek. Onların yapabilecekleri, yapamayacakları var. Türkiye'de en nihayet demokratik bir ülke. Kuvvetler ayrılığı prensibini kabul etmiş bir ülke. Biz Türkiye olarak Türkiye’nin sesini güçlü çıkarmalıyız. Yoksa bir kenara çekilip ‘mıy mıy’ orada otur onu tenkit et, bunu tenkit et. Bunlarla bir iş olmaz. Geçmişteki yaptıklarınızı yapmayın. Türkiye’nin geleceğini karartan kanunlar çıkarken fazla laf etmediniz. Yahu arkadaş sen nasıl 40 yaşında bir insanı nasıl emekli edersin? Bu ülke bu yükle yürüyebilir mi? Oturun konuşun. Hepiniz hesap yapsın.”

"SENDİKALAR ORADA YÜRÜYOR, SİZDEN SES YOK"

Unakıtan, “Türkiye'nin üzerine öyle yükler gelmiş ki biz bunları yaparken, sendikalar orada yürüyor, bilmem ne yapıyor. Sizden fazla bir şey çıkmıyor. Ses çıkması lazım, ses... Sivil toplum örgütleri sesini çıkaracak boyuttalar, herkesin sesini çıkarması lazım” sözleriyle sanayicileri tepki göstermeye davet etti.

“Özelleştirme yapılsın iyi olur mu? Hepiniz iyi olur dersiniz” sorusu yönelten ve kendisi yanıtlayan Kemal Unakıtan, bu konuda da sanayicilere eleştiri getirdi. Unakıtan, şunları ifade etti:

“Biz özelleştirmeyi yapıyoruz, savunuyoruz, mahkemelere gidiyoruz,sağ olasınız fazla sesiniz yok. ‘Bu bakan ne yapıyor, nerdesiniz kardeşim, kimlere karşı neyi anlatıyor’? Yok? Hepiniz üretiminizi yapın, akşam da güzel yerlerde oturun. Bir de bizi tenkit edin. Vergi reformu meselesi... Kardeşim ben geldiğim günden beri vergi reformu yapıyorum.”


“MALİ DİSİPLİN OLMASAYDI GECELİK FAİZ 5 BİNE ÇIKARDI”

Yatırımların durduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Kemal Unakıtan, dünyada yaşanan global krizden, içinde bulunulan ortama rağmen bu süreçten Türkiye’nin büyük sıkıntılara kapılmadan ekonomiyi götürdüklerini söyledi. Unakıtan, “Mali disiplin bizi koruyor, hepsinden şemsiye gibi.. Eğer mali disiplin olmasaydı eskisi gibi gecelik faiz yüzde 5 bine çıkardı” dedi.

Vergide yaptıkları indirimleri hatırlatan Unakıtan, yaptıkları reformları anlatırken, “Siz yazmıyorsunuz ama Avrupalı yazıyor ve beni yılın Maliye Bakanı seçiyor. Siz yazmayın daha...Oturduğunuz yerden vergileri öder hale geldiniz, bunlar kolay işler değil” dedi. İşadamları ile yaptıkları görüşmelere ilişkin ise Unakıtan, “İşadamı geliyor, ‘nasıl çözülür anlat’ diyorum. İş yapmamak için ihtisas yapmışlar. Nasıl çözülmez onu anlatıyor” sözleriyle de işadamlarını eleştirdi. Vergileri düşürdüklerini kaydeden Unakıtan, “Vergileri artırmadık, düşürdük. Düşürmemize rağmen, biz geldiğimiz Türkiye'de 65 milyar YTL vergi toplanıyordu, bugün 2008 itibariyle 171 milyar YTL. 5 senede oradan buraya geldik” diye konuştu.

Kemal Unakıtan, ekonomik büyümeyi sağlayacak maliye politikası oluşturduklarını belirterek, vergileri hesaplarken, indirirken, bindirirken on kere düşündüklerini kaydetti.

“MALİ DİSİPLİNE VE YAPISAL REFORMLARA DEVAM”

Hükümet olarak mali disipline, yapısal reformlara aynı şekilde devam edeceklerini ifade eden Unakıtan, Sosyal Güvenlik Reformundan sonra Türk Ticaret Kanunu’nun Meclis’e geleceğini söyledi. Unakıtan, AB müzakerelerine, yapısal reformlara, özelleştirmelere ve özel sektörün rekabet gücünü artıracak olan mikro önlemlere de devam edeceklerini kaydetti.

DOMATES ÇEKİRDEĞİ ÜRETİN

Unakıtan, sanayicilerden katma değeri yüksek ürünler üretmelerini isterken de, Türkiye’ye 110 milyar dolarlık ihracatın yetmeyeceğini, katma değeri yüksek ürünler ihraç ederek bunun 210 milyar dolara çıkarılması gerektiğini söyledi. Unakıtan, bu sözlerine ise, “Domates üreteceğinize, domates çekirdeği üretin. Bir kilo altın mı pahalı, bir kilo domates çekirdeği mi? Domates çekirdeği daha pahalı” örneği verdi.

Unakıtan, global krizlerin her zaman yaşanabileceğini vurgulayarak, özel sektörün tıpkı devlet gibi kendisini güçlendirmesi, sermaye yapısını, teknoloji alt yapısını geliştirmesi gerektiğini ifade etti.

Unakıtan, ayrıca, istihdam paketinin hazır olduğunu, şimdi Meclis’e gelmeyeceğini, SSGSS yasa tasarısından sonra Meclis’e geleceğini kaydetti.
 

 

Durmuş Yılmaz'dan mikroreform uyarısı

ANKA

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ekonomide mikro düzeyde reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek, enflasyonla mücadele ve bütçe açıkları konusunda önümüzdeki sürecin daha fazla çabayı gerektirdiğini söyledi.

Yılmaz, Rekabet Kurumu’nun düzenlediği “Makroekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü” toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomik göstergelerde sağlanan iyileşmeye işaret ederek, “Yapılan çalışmalar, makroekonomik istikrarın sağlandığı bir ortamda, yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşabilmek için mikro düzeyde reformların gerekliliğini ortaya koymaktadır. Gerek enflasyonla mücadelede gerekse bütçe açıkları ve kamu borç yükünün azaltılmasında katedilen mesafe, büyük emeklerin ve fedakarlıkların sonucunda gerçekleşmiştir. Ancak, önümüzdeki süreç daha fazla çabayı gerektirmektedir” dedi.

Rekabet ortamının sağlanmasının önemine değinen Yılmaz, firmaların karlılık oranlarını yükseltmek için fiyat artışlarından ziyade maliyet düşürücü önlemler almalarının, ülkenin düşük enflasyon ortamında daha yüksek büyüme oranlarına ulaşmasını sağlayacağını kaydetti.

Rekabet politikası ile kayıt dışı ekonomi ilişkisine değinen Yılmaz, istihdamda kayıt dışı oranının yüzde 50’lere yaklaştığına dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

KAYIT DIŞI ÇALIŞAN DA ÇALIŞMAYAN DA BÜYÜYEMİYOR

“Kayıt dışılık firmaların en uygun üretim ölçeğine ulaşmasını ve sonuçta birim maliyetlerin en düşük olduğu düzeyde üretim yapmasını engellemektedir. En düşük birim maliyet ölçeğine ulaşamayan firmalar, ürünlerini görece yüksek bir düzeyden fiyatlamaktadır. Bu duruma neden olan etkenlerden bir tanesi kayıt içinde olmanın getirdiği mali yüklerdir. Firmalar, kayıt dışında kalabilmek için ölçek genişlemesine gitmek istememekte, banka kredileri kullanımında isteksiz davranmakta ve finansman yetersizliği nedeniyle teknolojik yapılarının yenilenmesini geciktirmektedir. Diğer yandan kayıt içinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan firmalar, kayıt dışında kalmanın getirdiği bir takım avantajlardan faydalanan rakipleri karşısında rekabet güçlerini kaybetmekte ve ölçeklerini büyütmekte zorlanmaktadır.”

MİKROEKONOMİK REFORM GEREKLİ

Firmaların uluslararası piyasalarda önemli aktörler olarak yer almasının sadece işgücü maliyetlerinin görece düşük olması ile gerçekleşmeyeceğini kaydeden Yılmaz, “Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir makroekonomik yapıya kavuşturulması olmazsa olmaz bir şarttır; ancak yeterli değildir. Aynı zamanda ülkemizin nitelikli insan gücü sayısının artırılması, firmalarımızın yeniliklere açık kurumsal bir yapıya sahip olmaları, sanayimizin teknoloji talep eden ve üreten bir yapıya kavuşması gerekmektedir. Bu amaçla, iyi tasarlanmış mikroekonomik reformların kararlılıkla uygulanması büyük önem taşımaktadır” dedi.

Bilgiye ulaşmanın, bilgiyi üretme ve bilgiyi kullanma yeteneğinin büyük önem kazandığını söyleyen Yılmaz, “Böyle bir ortamda tüketici tercihindeki değişimleri yakından takip eden, esnek bir organizasyon yapısına sahip, kurumsallaşmış, başka firmalarla ve araştırma birimleriyle işbirliğine yatkın, kaynak tahsisi planlarını uzun vadeli bir bakış açısıyla ve üretim kapasitesinin artırılmasını hedef alarak oluşturan firmalar küresel rekabet ortamında varlıklarını sürdürecektir” diye konuştu.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 379 ziyaretçi (683 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol