Dünya'nın mağaza ekipmanını üretiyor
A.A.
Mağaza ve market ekipmanları alanında Avrupa'nın en büyük entegre tesisini kuran Üçge AŞ'nin, sektöründe ilk 5 firma arasında bulunmasına rağmen, perakende sektöründeki hızlı gelişmeye paralel olarak, 2010 yılında dünya liderliğini hedeflediği bildirildi.
Dünyada lüks mağazacılık konsepti içinde yer alan Harvey Nichols'ın da müşterileri arasında bulunduğu Üçge AŞ, Metro Gros Market, C&A, Levis, Marks&Spencer, Nike, Adidas, Puma, Carrefour, Accesorize, Continental ve Real gibi uluslar arası mağaza ve market zincirlerine üretim yapıyor.
Üçge AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Okan Aras, Türkiye'nin de dahil olduğu gelişen pazarlarda perakende sektörünün çok hızlı büyüdüğünü belirterek, gerek perakende firmalarının gerekse bu firmalara üretim yapan kuruluşların ciro ve yatırımlarının bunun açık bir göstergesi olduğunu söyledi.
Aras, özellikle alışveriş merkezlerinin inanılmaz bir seyirle devam edeceğine inandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çünkü, perakende ve sanayide Avrupa sıkışmış durumda, artık yeni pazarlar bulmak zorundalar. Ciddi anlamda resesyon var. O nedenle yeni pazarlar gerekiyor, yeni pazarlardan bir tanesi Polonya'ydı. Polonya, tükenmek üzere, bitti yani. Şu anda revaçtaki ülkeler arasında Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan görünüyor. Hemen bunlarla beraber en revaçta ülkelerden bir tanesi de Türkiye gözüküyor. Çünkü özellikle bir atlama tahtası olarak da görülüyor.”
Ekonomi yönetiminin yaptığı hesapların doğru çıkması halinde, 2010-2011 yıllarında kişi başına düşen milli gelirin 10-11 bin dolar civarında olacağının öngörüldüğüne değinen Aras, “En son yapılan bir araştırmaya göre batıda kişiye başına düşen alışveriş alanı 500 metre kare. Türkiye'de ise 29 metre kare düşüyor. Doymamış pazar olduğu ifade ediliyor” dedi.
LÜKSÜN SİMGESİ HARVEY NİCHOLS MÜŞTERİLER ARASINDA
Üçge'nin üretiminin yüzde 45'ini 65 ülkeye ihraç ettiğini anlatan Aras, uluslararası mağaza ve market zincirlerinin hem Türkiye'de hem yurt dışında önemli çözüm ortakları arasında bulunduklarını söyledi.
Aras, Metro Gros Market, C&A, Levis, Marks&Spencer, Nike, Adidas, Puma, Carrefour, Accesorize, Continental ve Real gibi uluslar arası mağaza ve market zincirlerine üretim yaptıklarını belirterek, “Dünyada lüks mağazacılık konsepti içinde yer alan ve Türkiye'deki ilk mağazasını Kanyon Alışveriş Merkezinde açan Harvey Nichols'ın da bütün ekipmanlarını bizim ekiplerimiz yaptı” diye konuştu.
Amerika'da yine moda mağaza ekipmanları alanında büyük bir mağaza zinciriyle görüşmelerinin sürdüğünü, bu uluslararası firmayı da müşterileri arasına katmayı amaçladıklarını anlatan Aras, “Siparişin zamanında teslimatı, kalite ve güven çok önemli. Örneğin, Metro Gros Market'in ihalesine katılabilen dünyada katılabilen 4 firmadan biriyiz. Sektörümüzde dünyada ilk 5 firma arasındayız. 2010'da da hedefimiz dünya lideri olmaktır” dedi.
“PERAKENDENİN KALBİ RUSYA'DA ATACAK”
Aras, perakende sektörünün merkezinin şu anda ABD, Almanya ve Fransa olduğunu, ancak bu tablonun yakın zamanda değişeceğini ifade ederek, “2020'de dünya perakendesinin kalbi Rusya'da atacak.
Şu anda Frans,a Almanya, ABD diye görünüyor, ama araştırmalar 2020 yılında dünya perakendesinin merkezinin Rusya olacağı ifade ediyor. Bizim de ihracatımızın büyük bölümü bu ülkelere yapılıyor. İlk sırada Rusya ve Ukrayna gözüküyor” diye konuştu.
Hindistan ve Çin'in de Rusya'nın arakasından geleceğine dikkati çeken Aras, Hindistan'a da ihracat yaptıklarını, ancak bu ülkede en önemli rakiplerinin Çin olduğunu belirtti.
GİRDİ ZAMLARI SIKINTI YARATIYOR
Aras, sektörde her ürünün yüzde 70'ini hammaddenin oluşturduğunu, bunun fiyatları büyük ölçüde belirlediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çelik fiyatlarına doğrudan dolar üzerinden zam yapılıyor. Son 30 gün içinde 3 ayrı zam geldi. Döviz bazında zam oranı yüzde 28. Karabük Demir Çelik, kütük çelik satışlarını durdurdu. Bunun anlamı, şu günlerde yüzde 10 civarında bir zam daha gelebilir... Ancak yurt dışındaki fiyatlarınız belli. Yüzde 27-28 artışı müşterinize izah edemiyorsunuz. Ocak, şubat, mart ayları itibarıyla çok fazla sipariş alamadık. Siparişler azalırken, bir seferde 1 milyon dolarlık sipariş verecek firma, bunu 200 bin dolara düşürebiliyor. Sipariş miktarını azaltıyor.”
Girişimcilerin, giderek, daha ekonomik ürünlerle daha verimli mekanlar yaratmak istediklerini ifade eden Aras, “Bu da doğal olarak fiyatlara yansıyor. Nitekim bu bir öngörü değil. Dünyada katma değeri düşük ürünler sıfır kar noktasına gelecek, bu onu gösteriyor. Biz de kendimizi ona göre ayarlıyoruz. Ama bizim bir özelliğimiz var, perakende sektöründe bütün ilkleri Üçge yapıyor” diye konuştu.
“AVRUPA'NIN EN BÜYÜK ENTEGRE TESİSİ”
Okan Aras, Türkiye'de sektörde 80 dolayında firmanın faaliyet gösterdiğini, ancak yapılan bir araştırmaya göre üretim ve pazar payının yüzde 55-65'inin Üçge tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
Aras, halen 4 fabrikada 70 bin metrekare kapalı alanda üretim yaptıklarını, Mustafakemelpaşa'da inşa halindeki tesisin tamamlanmasıyla 80 bin metrekare kapalı alana sahip olacaklarını kaydederek, “Şu anda Bursa OSB'deki bu tesisimiz 40 bin metre kare kapalı alanıyla Avrupa'nın en büyük entegre tesisidir” dedi.
Üçge'nin yılda toplam 50 bin ton çelik ve çelik ürünü işleme kapasitesine sahip olduğunu belirten Aras, ürünlerin tüm üretim süreçlerinin Üçge bünyesinde, 50'si mühendis 700 çalışan tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.
’Hesapta zenginlik’ yetmedi 3 bakan pembe tablo açıkladı
Ekonomi yönetiminin tepesindeki 3 bakan birlikte düzenledikleri toplantıda, ’pembe tablolarla’ yeni milli gelir hesabının ekonomiye nasıl yansıyacağını anlattı.
Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yapıldığı söylenen bu toplantıda, Nazım Ekren’in "Mali disiplin sorununu çözdük" sözünü, Kemal Unakıtan "Yanlış anlaşılma olmasın. Mali disiplin sürecek" diye düzeltti.
EKONOMİNİN Koordinasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ilk kez birlikte basın toplantısı düzenleyerek, yeni milli gelir hesabının ekonomiye nasıl yansıyacağını anlattı. Bu yönde bir açıklama olmasa da, Başbakan’ın talimatı üzerine gerçekmleştiği konuşulan bu toplantıda, bakanların sunumda kullandıkları renklerin ağırlıkla pembe olması dikkat çekti. Ekren’in "Mali disiplin sorununu çözdük" sözünü, Unakıtan’ın "Yanlış anlaşılma olmasın. Ne kadar zengin olursak olalım mali disiplin sürecek" diye düzeltmesi de dikkat çeken bir başka nokta oldu.
DAHA ZENGİN GÖRÜNÜYORUZ: "Her şey yolunda" mesajının verildiği bu toplantıda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren milli gelir rakamlarındaki güncellemeyle ilgili olarak, "Milli gelir büyüklüğü değiştiği için makro açıdan bakıldığında Türkiye gerçekten daha zengin durumda görünüyor" dedi. Ekren, "Milli gelir rakamlarından sonra ülke daha mı zengin oldu" sorusuna şu yanıtını verdi: "Güncelleme gelir dağılımındaki herhangi bir değişimi ya da gelişmeyi ifade etmiyor. Milli gelir rakamları da bu güncellemeye uygun olarak yeniden yayınlandığında bu sorunun cevabını hem gruplar hem de kişi başına düşen açısından göreceğiz."
MALİ DİSİPLİN SAĞLANDI: Yeni rakamların verdiği en önemli mesajı, "Mali disiplin konusunun artık söz konusu olmadığı ve artık ortadan kalktığı" diye aktaran Ekren, şöyle konuştu: "Yani mali disiplin kesinlikle sağlanmış olduğundan önümüzdeki dönemde üzerinde odaklanacağımız temel konu maliye politikalarının sürdürülebilirliği, yani teknik tabirle mali kural konusunda artacağımız adımlardır."
UNAKITAN EKREN’İ DÜZELTTİ: Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise, "Ne kadar zengin olursak olalım mali disiplinden taviz verilmeyecektir. Bir yanlış anlaşılma olmasın" diyerek, Ekren’in sözlerini düzeltti. Unakıtan, "Mali disiplin, ayağını yorganına göre uzatmak demektir. Ödeneğimiz varsa harcama yapacağız, yoksa yapmayacağız" diye konuştu. Unakıtan, "Yapısal reformlar devam edecek, mali disiplin devam edecek, özelleştirmeler devam edecek" dedi.
ŞOKLARA 3 KAT DAYANIKLIYIZ: Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de, ekonominin 2001 yılına göre şoklara 3 kat fazla dayanıklı hale geldiğini söyledi. Borcun bir endişe kaynağı olmaktan çıktığını dile getiren Şimşek, son güncelle ve revizyonun ardından Türkiye’nin notunun artmasını sağlaşacak 7 göstergeden 5’inin ortalamasının üstüne çıktığını açıklaydı. Şimşek, reyting kuruluşlarınca Türkiye’nin notunda değişim olmayacağı açıklamaları için, şöyle dedi: "Reyting kuruluşlarının kredibilitesinde çok ciddi bir düşüş var. Küresel dalga nedeniyle temkinli davranıyorlar. Ben ümitliyim güncelleme reytinge yansıyacak." ANKARA
’Mükemmel fırtına’ kimilerine fırsat sağlayacak
BAŞBAKAN Yardımcısı Nazım Ekren, uluslararası piyasalardaki dalgalanmaya "mükemmel fırtına" adını vererek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu küresel türbülansın her ekonomiyi etkilemesi kaçınılmaz. Kimilerine fırsat sağlayacaktır. Kimilerine de biraz fazla risk üretmiş olacaktır. Türkiye açısından ticaret ve finansman kanalı önemli. Milli geliri 500 milyar doları aşan bir ekonominin entegrasyon derecesi de arttığı için bu süreci avantajlı hale getirebilecek bir altyapıyı da oluşturduk."
IMF’yle gözden geçirmeler birleşebilir
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal güvenlik reformu nedeniyle 7’inci gözden geçirmenin tamamlanması geciktiğinden, IMF ile stand-by’ın son 3 gözden geçirmesinin birleştirilebileceğini açıkladı. Mayıs ayında tamamlanması öngörülen stand-by anlaşması çerçevesinde gözden geçirmeleri tamamlayacak zaman kalmadığını belirten Şimşek, ABD’de gelecek hafta gerçekleştireceği temaslarda konuyu karara bağlayacağını söyledi. Şimşek, Türkiye’nin 2075 yılına kadar 1.8 trilyon dolarlık açık verip vermeyeceğini belirleyeceğini belirterek, sosyal güvenlik reformu için "Bu reformun mutlaka yapılması lazım. IMF programında olsa da olmasa da Türkiye’nin yapacağı en kritik reform" diye konuştu. Milli gelirin tamamıyla uluslararası ölçütlere göre hesaplandığını söyleyen Şimşek, bu yöndeki değerlendirmelere de "Ulusal hesapların güncellenmesi konusunda hiçbir merciden onay almaya ihtiyacı yoktur" yanıtını verdi.
Vergi sayısı artmayacak
KEMAL Unakıtan, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYH) güncelleme sonrasında vergi gelirlerinin GSYH’ye oranının yüzde 18’lere düşmesinin ardından Maliye Bakanlığı olarak politikalarını gözden geçireceklerini açıkladı. GSYH’daki artışın nedenlerine dikkati çeken Unakıtan, "GSYH neden artmış? Ev sayısı artmış. Bunlar kirada mı, değil mi, vergisi verilmiş mi, verilmemiş mi biz onlara bakacağız. İşyeri sayısı artmış. Biz, vergi sayısını artırmayı, yeni vergiler koymayı düşünmüyoruz. Ama vergileri tabana yaymayı düşünüyoruz" dedi.
Yeni hesap bütçeyi de denk yaptı
MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan’ın verdiği bilgiye göre bütçe giderlerinin Gayrısafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranı 2000’de yüzde 41.2’yken yeni seride yüzde 30.8’e düştü. Vergi gelirlerinin 2002 yılında GSYH’ye oranı da eski seride yüzde 21.7, yeni seride yüzde 17.2 olarak belirlendi. Unakıtan "Bu, denk bütçe noktasına geldiğimizi gösterir ki, bu hiçbir hükümete nasip olmayan bir başarıdır" diye konuştu. Bu arada Unakıtan’ın "Başbakanlığa gönderdik" dediği veraset ve intikal vergisinin kaldırılmasına ilişkin taslak için Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, Anadolu Ajansı’na "Çalışmaların 10 gün içinde tamamlanmasının bekliyoruz" dedi.
Faiz ve kur riski azaldı
BORÇ stokunu sadece, gerek milli gelire oranı olarak gerekse mutlak rakamlarla aşağı çekmediklerini, aynı zamanda borca ilişkin bazı riskleri de azalttıklarını anlatan Mehmet Şimşem, şöyle konuştu: "Borçların toplam borca oranı yüzde 31’lere inmiş, bu rakam bildiğiniz gibi 2003 yılında yüzde 46’nın üzerindeydi. Aynı şekilde değişken faizli tahvillerin, bonoların toplam borç stoku içerisindeki payı da düşmüştür. Yani Hazine olarak biz kamu borç stoku çerçevesinde hem faiz riskini hem kur riskini azaltmış bulunmaktayız."
Para Politikası Kurulu’na ’mortgage profesörü’ atandı
Yedi aydır boş bulunan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) üyeliğine "Mortgage Profesörü" olarak anılan ve dünyanın en iyi 500 ekonomisti arasında yer alan yedi Türk’ten biri olan Prof. Abdullah Yavaş atandı.
Yavaş’ın atanmasına ilişkin karar dün Resmi Gazete’de yayımlandı. ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkileyen konut kredileri krizi dikkate alındığında, bu alanda uluslararası üne sahip Yavaş’ın atanması, Merkez Bankası açısından "stratejik" önem taşıyor. 1964’de Edirne’de doğan Yavaş, 1980’de girdiği Boğaziçi Üniversitesi İşletme programını 1985’de üniversite birincisi olarak bitirdi. Ekonomi doktorasını University of Iowa’da 1991’de tamamladı. 1992’de Pennslyvania State Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yardımcı doçent olarak katıldı. Fakülte tarihinde ilk defa dört yıl içinde doçentlik almayı başaran Yavaş, 2001 yılında profesör oldu. Yavaş, 1999’dan bu yana Pennslyvania State Üniversitesi Gayrimenkul Çalışmaları Enstitüsü direktörlüğünü yürütüyor. Yavaş’ın çok sayıda uluslararası bilimsel dergide makaleleri yayımlandı.
Türkiye'nin buğday alacağı haberi dünya buğday fiyatlarını fırlattı
ANKA
Türkiye’nin gelecek hafta 500 bin ton buğday alacağı bildirildi. Alım haberinin dünya buğday fiyatlarını fırlattığı da belirtildi.
Ekonomi gazetesi Financial Times, dünya piyasalarındaki hareketlerinin değerlendirdiği haberinde Türkiye’nin gelecek hafta 500 bin ton buğday alacağı haberi üzerine Chicago borsasında buğday fiyatlarının güçlü bir artış gösterdiğini belirtti.
Chicago Futures piyasasındaki Mayıs buğday fiyatının 72 sent yükselerek 12.95 dolara çıktığına dikkat çeken gazete, Türkiye’nin buğday alımının yarısının ABD’den yapılmasının beklendiğini de kaydetti.