More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  18 Mart Ekonomi Haberleri 15.03.2025 22:34 (UTC)
   
 

Ekren: Ekonomik - siyasi istikrar ve güven ortamı önemli

A.A.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, ekonomik, sosyal ve siyasi maliyetleri yüksek sonuçların üretilmesi veya bunları ortaya çıkaran faktörlere bakıldığında, ekonomik-siyasi istikrar ve güven ortamının tesisinin zorunlu olduğunu söyledi.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Avrupa Birliği'nin ortaklaşa yürüttüğü “Sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu” projesi kapsamında, “Sürdürülebilir Kalkınma Günleri” başlıklı bir dizi etkinlik düzenlendi.

Etkinliğin açılışında konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren büyüme, işsizlik, enflasyon, faiz, döviz ve bütçe açığı gibi faktörlere bakıldığında, Türkiye'nin son dönemde önemli mesafeler katettiğini ve çarpıcı gelişmeler gösterdiğini anlattı.

Siyasi ve ekonomik istikrarın bir arada olmadığında ya da ekonomi yönetiminde, topluma, ülkeye güven ve itibar düzeyi yükselmediğinde ekonomik ve sosyal gelişmenin düşünüldüğü şekilde kurgulanması ve uygulanmasının son derce zor olduğunu ifade eden Ekren, kalkınma ve gelişme sürecinde tarafların bu sürece dahil olması, ekonomik performansla ilişkisi olan iki kritik değişkene dikkat çekti.

Bunlardan ilkinin demokratikleşme süreci olduğunu ve bu sürecin ertelenemeyeceğini vurgulayan Ekren, bunun kadar etkili diğer değişkenin de yönetim sürecinin verimliliği ve etkinliği olduğunu vurguladı.

Ekren, ekonomik ve sosyal değişim ve dönüşümü sağlayan, kalitesini artıran temel faktörün ise bu iki faktörün etkin bir şekilde birlikte götürülmesi olduğunu kaydetti.

“KÜRESEL FIRTINA”

Uluslararası piyasalarda hafta başında yaşanan dalgalanmaları da değerlendiren Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, “Artık küresel fırtınanın şiddeti, derinliği ve etkileri giderek artıyor” dedi.

Faiz, petrol ve altında göstergelerin yukarı doğru tırmanırken, borsalarda satışların geldiğine dikkat çeken Ekren, Türkiye ekonomisinin de entegrasyon derecesi arttığı için bu süreçten doğal olarak etkilendiğini söyledi.

Artık Türkiye ekonomisinin daha fazla katma değer üreten ve bu potansiyele sahip olan bir ülke olduğunu vurgulayan Ekren, “Türkiye ekonomisi eskiye oranla daha güçlü, daha güvenli bir liman ve yükselen yıldız olma özelliğini koruyor. Küresel türbülans bu kadar şiddetli olmasa, Türkiye'deki göstergeler çok daha iyi noktaya gelirdi. Türkiye ekonomisi dalgalanmaların kalıcı etkisini hızla ortadan kaldıracak bir yetkinliğe sahip” diye konuştu.


Günde 100 milyon dolar gelmezse kriz çıkar

Sadi ÖZDEMİR

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de üretim maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle sanayicilerin 100 birimlik üretim için 69 birimlik ara mal ithalatı yaptığını belirerek, "Türk sanayicisi Çin, Hindistan, Pakistan sanayisinin komisyoncusu oldu" dedi. Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’nin günlük cari açığı 100 milyon dolar, bulamazsak kriz çıkar" diye uyardı.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son 6 yılda sanayide yaşanan maliyet artışlarına karşılık ihracat fiyatlarının gerilediğini, iç piyasada da ciddi sıkıntı olduğunu söyledi ve "Türk sanayicisi Çin, Hindistan, Pakistan sanayisinin komisyoncusu konumuna sürüklendi. Kendi fabrikasını kapatıyor, onlardan alıp mevcut müşterilerine satıyor" dedi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) The Green Park Resort Kartepe’de düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Hisarcıklıoğlu, "Asgari ücret 2003’te 160 dolardı, şimdi 500 dolar civarında. Motorinin litresi 2003’te 0.9 YTL’ydi, şimdi 2.2 YTL. Sanayicinin ihrcat fiyatları aynı. İç piyasada müthiş sıkıntı var" diye konuştu.

ARA MAL İTHALATI PATLADI: Maliyet fiyat ikilemi nedeniyle sanayicilerin üretimde kullandıkları ithal ara mal miktarının hızla yükseldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "İşlenmiş ara mal ithalatının 100 birimlik sanayi üretimi içindeki payı yüzde 69’a çıktı. Fabrikalar kapanıyor. Son yıllarda Türkiye’nin AB pazarına ihracatında emek yoğun sektörlerin payı hiç artmıyor ama elektronikte de artmıyor. Orta ve yüksek beceri gerektiren imalatın Türkiye’nin ihracatındaki payı yüzde 30" dedi.

İKİNCİ NESİL REFORM: "Biz şimdi İkinci Nesil Reform Paketi’ni istiyoruz. Artık eylem planı değil planlı eylem istiyoruz. Makro ekonomik istikrar devam etmeli bunun için mali disiplin, yapısal reformlar sürmeli" diyen Hisarcıklıoğlu, yeni anayasa konusunun da hayati önem taşıdığını vurguladı. TOBB Başkanı şöyle devam etti: "Anayasa her şeyin başı. 1981’deki şartlara göre, bugünkü şartlar 180 derece farklı. Birçok reformun yapılması mevcut anayasa ile mümkün değil. Mesela sosyal güvenlik reformu. Bu konudaki reform Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.Bu ülkede haklı olduğunuz konuda bile hukuki süreç 2 seneyi geçiyor."

GÜNDE 100 MİLYON DOLAR: Hisarcıklıoğlu, öne çıkan asıl riskin yüksek cari açık olduğunu savundu ve şöyle konuştu: "Yeni hesaplamayla cari açığın GSMH’ye oranı yüzde 8’den yüzde 6’ya gerilemiş. Unutmayalım ki 2007’de şirketlerimiz 32 milyar dolar kredi almışlar. Doğrudan yabancı sermaye 21 milyar dolar gelmiş. Bankalar 4 milyar dolar almış, kısa vadeli fonlarla 3 milyar dolar gelmiş. Cari açık 2007’de 38 milyar dolardı 2008’de 42 milyar dolar bekleniyor. 38 milyar dolar açığın finansmanı için Türkiye’nin her gün 100 milyon dolar bulması gerekiyor. Yani hergün 100 milyon dolar bulamıyorsan kriz çıkacak demektir. "

Dünya krize sürükleniyor Türkiye’yi çok etkileyecek

DÜNYA ekonomisinin bir krizin içine sürüklenmekte olduğunu söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu konuda da şöyle konuştu: "Küresel zararın ABD zarar bilançosu 600 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında tahmin ediliyor. Bu durum tabii ki Türkiye’yi de etkileyecek. Etkilememesi mümkün değil. Büyüme dünyada, AB’de ve Avrupa’da gerileyecek. Türkiye ihracatının yüzde 65’ini AB ve ABD’ye yapıyor. Bu ihracatın içinde de tüketim malı grubu yüzde 41 paya sahip. Bu nedenle Türkiye diğer gelişen ülkelere göre daha fazla etkilenecek."

Bedavaya Allah bile vermiyor

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sosyal güvenlik açığının geçen yıl 25 milyar dolara ulaştığını belirtti ve şöyle devam etti: "1982-2007 döneminde sosyal güvenlik faturası olarak 500 milyar dolar ödedik. Bakın, bedavaya Allah bile bir şey vermiyor. Bütün dinlerde cennete girmek için yapılması gereken şeyler var. Yapmazsan gidemezsin. Türkiye’de ortalama 47 yaşında emekli ol ve 25 yıl emekli maaşı alabiliyorsun. Avrupa’da 62 yaşında emekli ol 15 yıl emekli maaşı alabiliyorsun. 1992’de Süleyman Demirel genç yaşta emeklilik imkanı getiren yasayı çıkarınca çok sevinmiştim. Şimdi o günkü o adımın zararanı ancak 40 yılda düzeltebiliyoruz yani üç nesil boyunca sıkıntı olacak."
 

İngiliz basınında kriz çığlıkları



Global piyasalardaki çalkantılar İngiliz gazetelerinin en önemli gündem maddesi oldu.




The Daily telegraph gazetesi, ekonomik krizin son onyılların en büyük krizi olduğunu belirtirken sterlinin değer kaybettiğini, borsadaki hisselerin değerlerinin bir günde 51 milyar sterlinlik gerileme yaşadığını ve İngiliz ekonomisinin önemli kurumlarından biri olan bir bankanın da kapısına kilit vurma noktasına geldiğini yazdı.

Küresel bir resesyon korkusunun giderek güçlendiğini öne süren Telegraph, ekonomi uzmanlarının İngiltere’nin son on yılların en büyük ekonomik krizine doğru son sürat ilerliyor olabileceği uyarısında bulunduklarını bildirdi.

BANKALAR DİLENCİ GİBİ

Financial Times ise manşet haberinde, piyasaları yatıştırmak için verilen büyük mücadeleye dikkati çekti ve kredi krizinin çok sayıda kurban vermesinden endişe duyulduğunu bildirdi.

The Times, nakite sıkışan bankaların bu yönde bir hücum içinde görüldüklerini yazarken, bütün İngiliz bankalarının dün gün boyunca İngiliz Merkez Bankası’nın kapısını “dilenci gibi ellerinde çanaklarla aşındırdıklarını” yazdı.

Bankaların Merkez Bankası’ndan 23 milyar sterlin civarında acil nakit beklediklerini yazan Times, İngiliz bankalarının dün gün boyunca borsadaki kayıplarının 14 milyar sterline ulaştığını kaydetti. Gazete, ekonomi uzmanlarının İngiliz merkez bankasının krizi önlemek için daha çok şey yapmak zorunda olduğunu söylediklerini de bildirdi.

İNGİLTERE'NİN EN KÖTÜ GÜNLERİNDEN BİRİ

Independent, ekonomiye korkunun hakim olmaya başladığını belirterek, küresel ekonomik krizi anlatan özel bir de ek yayımladı.

Daily Mail gazetesi ise krizin daha ne kadar ağırlaşabileceğini sorguladığı manşet haberinde dünü, İngiltere’nin ekonomik tarihinin en kötü günlerinden biri olarak tanımladı.

Dünyanın önündeki ekonomik güçlüğün, II. Dünya savaşından bu yana ortaya çıkan en büyük krize işaret ettiğini uzmanlara dayandırarak öne süren gazete, dünkü krizin derinleşmesinin önüne geçmek isteyen ABD Başkanı George Bush ve İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın birer açıklama yaptıklarını hatırlattı.
Liderlerin, paniğin derinleşmesini önlemek ve piyasaları yatıştırmak için gösterdikleri çabaya rağmen Asya’dan Avrupa’ya kadar bütün piyasaların krizin etkilerini yaşadıklarını ve yatırımcıların milyarlarca dolarlık yatırımının kaybolduğunu belirten gazete, ekonomi uzmanlarının krizin nasıl önlenebileceğine dair değişik görüşlerine de geniş yer verdi.

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 411 ziyaretçi (743 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol