More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  9 Mayıs Ekonomi Haberleri 15.03.2025 18:14 (UTC)
   
 

Petrol 120 Dolara çıkmış,gel de indir enflasyonu

 Enflasyonun yüzde 10’u aştığı, faizlerin giderek yükselmesi gerektiğinin beklendiği, kamu finansman dengesinin giderek bozulduğu bir ortamda Türkiye’nin bugünkü düzeylerde dış açıklar vermesi çok zor olabilecek. Daha küçük dış açıklarla daha az üretim yapmaya mahkum olacağız. Daha fazla ekonomik büyüme ve yüksek istihdam derken, ekonominin küçülmesini ve işsizliğin artmasını tetikleyeceğiz.

PARLAYANLAR VE SÖNENLER

1950’li yılların ikinci yarısında da böyle yapılmıştı. 1970’li yılların son dört yılı benzer bir yaklaşımla bir faciaya dönüşmüştü. 1989 yılından başlayarak tüm 1990’lı yıllar heba edilmişti. Tüm bu dönemlerde amaç kamu finansman dengesinde gevşeme yoluyla daha fazla ekonomik büyüme ve daha fazla istihdam yaratmaktı. Tam tersi oldu. Ekonomik büyüme düştü. Çok ciddi ekonomik krizler yaşandı. İstihdam artmadı, azaldı.

Brezilya’nın sosyalist Başkanı iktidara gelmeden önce yatırımcılar tarafından kaygı ile izlenen biriydi. Herkesi şaşırttı. Piyasaların en güvendiği liderler arasına girdi. İkinci kez seçildikten sonra, birinci dönemde yaptıklarının siyasi alandaki yararlarını da görerek daha fazla ekonomik istikrar taraflısı oldu. Brezilya tarihinde ilk kez yatırım yapılabilir ülke notuna (BBB-) ulaştı. Gelişmekte olan ülkeler içinde Brezilya şimdi parlıyor. Bir yanda gelişmiş ülkelerin finans piyasalarındaki sorunlar, diğer yanda gıda ve emtia fiyatlarının artmasıyla gelişmekte olan ülkelerin yaşayabileceği olası ekonomik sıkıntılar yabancı yatırımcıların kararlarında öne çıktı. Brezilya bir yıldız gibi parlarken, yüksek cari işlemler açığı veren ve fiyatları artan emtia ihracatçısı olmayan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler dikkatle ve kaygı ile izleniyorlar.

Böyle bir dönemde yurtiçindeki ve dışındaki ekonomik birimlere çok yanlış mesajlar veriliyor.

TÜİK’in enflasyonu mahkemelik oldu

Ankara Barosu Avukatlarından Sedat Vural, bir emekli olarak aylığındaki artış oranında esas alınan TÜİK’in enflasyon hesabının bilimsel ve doğru olup olmadığına ilişkin “uluslararası tespit” talebiyle dava açtı.

Vural, 22 Temmuz seçimleri öncesi milletvekillerine 3 aylık maaşlarının peşin ödenmesine karşı da dava açmıştı.

Emekli aylıklarına uygulanacak artış oranında ve yurttaşları ilgilendiren birçok parasal had ve işlemde esas alınan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon hesabı davalık oldu.

22 Temmuz seçimleri öncesinde milletvekillerine 3 aylık maaşlarının peşin ödenmesine karşı açtığı dava ile adı belleklerde kalan Ankara Barosu Avukatlarından Sedat Vural, bu kez, bir emekli olarak, emekli aylığındaki artışta esas alınan enflasyon oranının bilimselliği ve doğruluğuna ilişkin “uluslar arası tespit” talebiyle dava açtı.

Sedat Vural, davacı sıfatıyla Ankara 10’uncu Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davada, TÜİK tarafından hesaplanarak açıklanan ve emekli aylıklarındaki artışta esas alınan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) için baz alınan sepetin, bilimsel gerçeklere uymadığı yolundaki iddia ve görüşleri hatırlatarak, emekli aylığı artış oranını belirleyen tüketici fiyatları artış oranının “Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) başta olmak üzere uluslar arası örgütlerin bu konudaki sözleşme, karar ve bildirileri, böyle bir tespite esas ulaslar arası standartlar ile bilimsel ve toplumsal gerçekler dikkate alınarak tespiti”ni istedi.

Bütçe Yasası uyarınca, tüm çalışanlar ile emeklilerin maaş ve aylıklarında her yıl Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere iki kez yapılan artışların oranı, 5429 sayılı Yasa ile yetkilendirilen TÜİK tarafından belirlenen tüketici fiyat artış oranı esas alınarak belirleniyor.

“ENFLASYON SEPETİ BİLİMSEL DEĞİL”

Avukat Sedat Vural, dava dilekçesinde, maaş artış oranının belirlenmesinde esas alınan enflasyon sepetinin, hem içerdiği mal ve hizmetler hem de hesaplama oranı nedeniyle ekonomi çevrelerince ciddi eleştirilere konu olduğunu belirterek, buna ilişkin yazılı belgeleri dilekçe ekinde Mahkeme’ye sundu.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları ile işçi, memur ve işveren sendikaları ile meslek odalarının belirlediği oranlar arasında ciddi farklar olduğuna işaret eden Vural, yıllık enflasyon oranının gerçekte yüzde 100’ün üzerinde olduğu yönündeki yorumlara işaret etti.

Sedat Vural, Anayasa’nın “İdare’nin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine tabi olduğu”na ilişkin 125’inci maddesini anımsatarak, şöyle dedi:

“Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İçtihadi Hüküm haline getirdiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin düzenlediği, ’Adil Yargılanma Hakkının’ temel dayanağı olan ‘Silahlarda Eşitlik İlkesi’ çerçevesinde olaya baktığımızda, şahsımın dışında ve de katılmadığım; bir devlet organının belirlediği emekli maaşımdaki artışa esas tüketici fiyatlarındaki artış oranı karşısında benim sayın Mahkememizden bu konunun tespitini isteme talebim hem uluslar arası sözleşmeler hem de Anayasal ve yasal hükümlere göre evrensel bir insan hakkıdır?”

Vural, hukuk devletinin temel kavramı olarak “Devlete Güven” ve Anayasa’nın temel kavramlarından “Sosyal Hukuk Devleti” ilkelerini de hatırlatarak, maaş artışları ve yurttaşları ilgilendiren birçok parasal had ve işlemde geçerli olan TÜİK’in enflasyon hesaplama yöntemine ilişkin gerekli tespitin yapılmasını istedi.

Lorenzo Giorgianni:Çabuk karar verin

 IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni, sona eren stand-by anlaşmasının yerine getirilecek program konusunda hızlı bir karar verilmesini istedi.

Giorgianni, karar olmamasının yatırımcılar arasında belirsizliği artırdığını belirterek “Karar ne kadar erken verilirse o kadar iyi olur” dedi.

Ekonomi gazetesi Financial Times, stand-by anlaşmasının sona erdiğine dikkat çekerken yerine neler konulacağı konusunda henüz resmen bir karar açıklanmadığını, bunun da yatırımcıları kaygılandırdığını belirtti. Gazete, bu konudaki haberinde IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni’nin açıklamalarına da yer verdi.

İngiliz gazetesine konuşan Giorgianni, Türkiye’nin bazı alanlarda başlangıç hedeflerine göre çok iyi bir performans gösterdiğini belirterek örnek olarak GSYİH, kamu finansmanı, borç oranları ve rezervleri saydı.

Giorgianni, hedeflerin gerçekleşmesi için hükümet ve Merkez Bankası yetkililerinin çok çalıştığını, yapılan çalışmaların bir kısmının “sahne arkası”nda yapıldığını da söyledi.

Stand-by anlaşmasının yerine getirilecek düzenlemenin ne olursa olsun Türkiye tarafından geliştirileceğini belirtirken de bu konuda hızlı bir karar verilmesini istedi.

Giorgianni, karar olmamasının yatırımcılar arasında belirsizliği artırdığını belirterek “Karar ne kadar erken verilirse o kadar iyi olur” dedi.

Financial Times de, Türkiye’nin ekonomik ve yapısal reform programı için bir çıpa olan stand-by anlaşmasının ekonominin zorluklara doğru yöneldiği bir dönemde sona erdiğine dikkat çekti.

YATIRIMCILAR KAYGILI

Anlaşmanın sona ermesi ile IMF’nın “en yoğun” ve birçok yönü ile “en başarılı” mevcut operasyonlarından birinin de sonuna gelindiğini kaydeden gazete, yatırımcıların, anlaşma ve Türkiye’nin AB üyeliği olasılığını hükümetin reform programı için “iki çıpa” olarak gördüklerini belirtti. Gazete şöyle devam etti:

“Ekonominin yavaşladığı ve küresel ortamın kötüleştiği bir dönemde stand-by yerine hemen başka bir düzenleme konulmaması, reform gündemi ve AB üyelik olasılığının sendelemesinden kaygılanan yatırımcıları endişelendiriliyor.”

“HÜMÜKETİN KARAR VERMEMESİ HAYAL KIRIKLIĞINI YARATTI

Gazete, siyasi risk danışmanlığı şirketi Eurasia Group’tan analist Wolfango Piccoli’nin geçen hafta yatırımcılara gönderdiği bir notta “Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu, artan iç ve dış zorluklar dikkate alınırsa hükümetin IMF ile ilişkilerinin yeni formatı konusunda henüz karar vermiş olmaması, hayal kırıklığını yaratıyor” dediğini aktardı.

Türk hükümetinin ise, resmen açıklamamakla birlikte “ihtiyati bir stand-by düzenlemesi”ni yapacağını söylediğini kaydeden gazete, ancak yeni düzenlemenin hazırlanmasının aylarca alabileceğini kaydetti.

İngiliz gazetesi, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in, kısa bir süre önce yapılan bir söyleşide hükümetin, IMF ile ilişkiyi sürdürmek istediğini ancak aynı zamanda kamu harcamalarının artırılması konusunda daha fazla esneklik de arzuladığını belirttiğini anımsattı.

Hükümetin de bir süre önce bazı hedefleri düşürdüğüne de işaret eden gazete, bazı analistlerin, kötüleşen makroekonomik ortamı dikkate alarak bunun zamanlanmasını sorguladıklarını da belirtti.

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 299 ziyaretçi (530 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol