AKP mahkemeye düştü diye kimse yatırımdan vazgeçmez

Duayen Sanayici Asım Kocabıyık, ekonomideki durgunluğun küresel ekonomideki sorunlardan kaynaklandığını söyledi ve "AKP Anayasa Mahkemesi’ne düştü diye kimse yatırımdan vazgeçmez. Dava ile durgunluk ilişkisi kurmuyorum. Dava yüzünden neden ekonomi durulsun daralsın. Biz Borusan olarak yatırıma devam ediyoruz. Eylül’de Gemlik’te 500 milyon dolarlık yatırımın temelini atacağız" dedi.

TÜRK sanayisinin duayenlerinden Borusan’ın kurucusu Asım Kocabıyık, Anayasa Mahkemesi’de devam eden "AKP’nin kapatılması" davasının ekonomiyi etkilemediğini, yatırım yapacakların da yatırımlarını ertelemediklerini ileri sürdü. Kocabıyık, ekonomideki durgunluğun küresel ekonomideki sorunlardan kaynaklandığını belirterek "AKP Anayasa Mahkemesi’ne düştü diye kimse yatırımdan vazgeçmez. Dava ile durgunluk ilişkisi kurmuyorum. Dava yüzünden neden ekonomi durulsun, daralsın. Ülkede hükümetlerin devam etmemesi diye bir şey mevzu bahis olmaz. Biz Borusan olarak yatırıma devam ediyoruz. Eylül’de Gemlik’te 500 milyon dolarlık yatırımın temelini atacağız. 16 milyon ton olan kapasiteyi 4.6 milyon tona çıkaracağız" dedi. 24 Mayıs’ta Gemlik’te yapımını tamamladıkları Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kompleksi ile Asım Kocabıyık Kültür ve Eğitim Vakfı’nın (AKKEV) faaliyetleri hakkında bilgi vermek için gazetecilerle sohbet toplantısı yapan Kocabıyık, bir duayen sanayici olarak gündemle ilgili sorulara da kayıtsız kalmadı.

Gül, piyasayı sordu

Önceki akşam İngiltere Kralicesi İkinci Elizabeth ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yemek yiğen sanayiciler arasında olan Kocabıyık, yemekte, Kraliçe’nin kendisine ne iş yaptığını sorduğunu kendisinin de "Sanayiciyim, ayrıca Rover satıyoruz" dediğini anlattı. Kraliçe’nin AKP’yle ilgili kapatma davasına da Türkiye’nin iç işi olarak baktığını söyleyen Kocabıyık, aynı yemekte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de "Piyasa nasıl" diye sorduğunu belirterek şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanı piyasayı sordu. ben de biraz ’durgunluk var’ dedim. Ben kendisine piyasadaki durgunluğun Türkiye’ye mahsus bir durum olmadığını, dünyanın her yerinde yaşanan küresel bir sıkıntı olduğunu söyledim. Cumhurbaşkanı’nı zaten tanırım. Kendisiyle aynı fakültedeniz (İstanbul İktisat), aramızda 30 yıl fark var ama aynı okuldan mezunuz."

Böyle dönem görmedim

60 yıldır iş hayatının içinde olduğunu söyleyen 84 yaşındasi Asım Kocabıyık, ekonomideki durgunluğun neden kaynaklandığını da şöyle açıkladı: Ben 60 yıldır şu sıralarda yaşanan kadar büyük değişim görmedim. Bakın demir çelik fiyatları 6-7 ayda 5.5 misli yükseldi. 200 dolardı şimdi 1.100 dolara çıkmış durumda. Petrol fyatları da 150 dolara doğru gidiyor. Gıda da inanılmaz fiyat artışları yaşanıyor. Ben 1956’da tonu 15 dolardan demir almıştım. Petrolünde 2 dolar olduğunu, sonra 10 dolarda yıllarca kaldığını biliyorum."

Gemlik’te dev yatırım yapıyoruz, çalışan sayısı 2 bine çıkacak

ASIM Kocabıyık, Borusan Holding olarak, yabancı ortakları Arcelor (Mittal) ile Gemlik’te yapacakları yatırım hakkında da bilgi verdi ve Gemlik’in Borusan Grubu için önemini şöyle anlattı: "Biz Afyonluyuz. 1938’de İstanbul’e geldik, ben o zaman orta okul talebesiydim. Sonra İstanbul Lisesi’ni sonra da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdim. 1944’ten itibaren fiilen ticarete başladım. 1958’de Florya’da, sonra Pendik’te ve sonra da Sefköy’de fabrikalarımız oldu. Sonra da daha büyük yatırımlar için Gemlik’i tercih ettik. 1976’da Gemlik’e gittik ve 800 binmetrekarelikbir alanda yatırıma başladık. Şu anda orada bin 300 kişi Borusan’da çalışıyor. Bu yıl ki yatırımımız tamamlandığında Gemlik’te Borusan’da çalışan sayısı 2 bin kişiye çıkacak. Biz gittiğimizde Gemlik’in nüfusu 22 bindi, şimdi 78 bin."

TOBB eskiye göre daha müstakil ama bana göre yeterli değil

DUAYEN Sanayici Asım Kocabıyık, bir soru üzerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile TÜSİAD hakkındaki görüşlerini de şöyle açıkladı: "TOBB’un başkanını tanıyorum, beğeniyorum ama çok da yakından tanımıyorum. Zaten 5 yıldır fiilen işlerin içinde değilim. TOBB eskilere (bizim zamanımıza) göre daha müstakil (bağımsız) oma yeterli bulmuyorum. TÜSİAD’da ise 15 sene görev yaptım. Şimdi TÜSİAD’ı yönetenler bize göre çok farklı. Onlar yabancı dilde, yabancı ülkelerde tahsil görmüş bir kuşak. Bence eksikleri Türk tarihini pek iyi bilmiyorlar. Yabancı dilde eğitim görünce biraz böyle oluyor."

Atatürk’ün kurduğu fabrika hukuk fakültesi binası oldu

AKKEV Vakfı olarak Türkiye’nin eğitimine katkı sağlamak için uzun süredir destekler verdiklerini söyleyen Asım Kocabıyık, 24 Mayıs’ta Gemlik’te açılışını yapacakları Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin, Atatürk’ün kurdurduğu Türkiye’nin ilk ağır sanayi tesisleriden Suni İpek Fabrikası’na ait tarihi binalarda eğitim vereceğini belirtti. Kocabıyık şöyle devam etti: "Bu binaları 300 bin metrekarelik alanıyla Uludağ Üniversitesi’ne vermişler. Onlar geçen yıl Hukuk Fakültesi’nin kuruluşunu da yapmışlar. Ancak bina olmadığı için fakülte eğitime başlayamamış. Bize geldiler, biz de ’olur’ dedik. Eski fabrika binalarını 4.2 milyon YTL’lik bir harcama ile Hukuk Fakültesi için hazırladık. 200 öğrenci bu yıl eğitime başlayacak. Çok özel bir Hukuk Fakültesi olacak. Çünkü burada eğitim 6 yıl sürecek. 1 yılı yabancı dil eğitimi olacak. Bana söylediklerine göre ’AB Hukuku’ konusunda çok uzman ve öne çıkan bir fakülte olacakmış."

Rahmi Bey orkestra yönetmeyi Ahmet’ten daha zor öğrenmiştir

ASIM Kocabıyık, Borusan İstanbul Flarmoni Orkestrası’nın konserlerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de davet ettiğini belirtti ve Gül’ün bir sonraki konsere geleceğini söyledi. Oğlu Ahmet Kocabıyık’ın orkestrayı yönetmesiyle ilgili birsoru üzerine de "Ahmet kolay yönetmiştir, çünkü nota bilir ve müziğe özel ilgili var. Ancak Rahmi Bey (Koç) herhalde biraz zor öğrenmiştir, çünkü o nota bilmiyor" dedi. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, iş dünyasından bağışta bulunacak işadamlarına ’orkestrayı yönetme’ hakkı tanıyan ilginç bir gelenek başlatmıştı. Bu kapsamda orkestraya Ahmet Kocabıyık ve Rahmi Koç birer kere şeflik yapmıştı.

Aznar:Gayrimenkul yatırımına karşı daha misafirperver olun

Başbakanlık yaptığı dönemde İspanya’yı dünyanın 8’inci büyük ekonomisi haline getiren Jose Marie Aznar Türkiye’nin yabancı gayrimenkul yatırımlarını memnuniyetle karşılaması gerektiğini söyleyerek, "Yatırım konusunda ilgili olanlar varsa kesinlikle misafirperver olun. Dış borcu kapatmak için dış yatırım önemli" dedi.

BAŞBAKANLIK yaptığı dönemde milli gelirini 7 kat arttırdığı İspanya’nın dünyanın 8’inci büyük ekonomisi haline gelmesini sağlayan Jose Marie Aznar Türkiye’nin yabancı gayrimenkul yatırımlarını memnuniyetle karşılaması gerektiğini söyledi. Türkiye’de gayrimenkule olan ilginin makul düzeyde olduğuna dikkat çeken Aznar sürekli değişen mevzuatın yabancı yatırımcıya etkisi konusunda da "İspanya haddinden fazla yatırıma izin verdiği için kriz döneminde işler sarpa sardı. Oysa Türkiye aynı durumda değil. Bence yatırım konusunda ilgili olanlar varsa kesinlikle misafirperver olun" dedi.

Emlak iyiyse krizi aşarsınız

Akbank Kurumsal Bankacılık Konferansı’nda krizi en rahat aşacak ülkelerin emlak sektörünü güçlendiren ve dış yatırımı çeken ülkeler olacağını dile getiren Aznar konumasını şöyle sürdürdü: "Dış borcu kapamak için dış yatırım çok önemli. Bu durumda olmayan ülkeler krizden zor çıkacak. Ben ülkenizin kendisini çabuk toparlayabileceğini düşünüyorum. Ancak, balonlara dikkat edin. Biz de bir balon oluşturduk ve şimdi bu balonun güçlü şekilde patlayacağı günü bekliyoruz. Dengeyi tutturmak çok önemli."

Sistem güven vermeli

Türkiye’nin ekonomi yolunda büyük başarılar gösterdiğine dikkat çeken Aznar şöyle devam etti: "Reform, iyileşme ve değişim her zaman olmalı. Kurumsal fiziksel ve hukuksal güven oluşturulmalı. Ekonomik reformlar rekabeti artırmalı. Ancak tüm bunlar olurken güven veren bir sistem kurulmalı. Çünkü kimse izole yürüyemez."

Türkiye’ye güvenmek iyi strateji

Stabil olmayan ekonomilerin güven sağlamadığını söyleyen Aznar, "Kurumsal stabilite güven veriyor. İşler çok açık değil fikri vermemek büyük önem taşıyor. En kötü kriz kurumsal politik krizlerden kaynaklanır. Düzeltilmesi en zor krizler bunlardır" dedi. Aznar Türkiye’nin geleceğine güvenmenin iyi bir strateji olduğunu da kaydetti.

İspanya’da balon var

Pazarı esnek yapmak sürdürülebilir bir sosyal güvelik yaratmak gerektiği dile getiren Aznar cari açık sorununu gayrimenkul yatırımları ile çözen İspanya’da yaşananları ise şöyle anlattı: "İspanya’da eKonominin yüzde 10’unu oluşturan gayrimenkul sektörü çok fazla iş alanı açıyor. Yıllık 900 bin yeni konut inşaatı gerçekleştiriliyor. İspanya bu rakamlarla Fransa, İngiltere ve İtalya’da inşa edilen toplam binalardan daha büyük bir pazar haline geliyor. Ancak, kriz döneminde şimdi bu inşaatlar 150 bin konutla sınırlandırılmaya çalışılıyor. Bu ani büyüme nedeniyle ekonomik krizin sonuçları İspanya’da zorlu olacak."

Piyasa sınırlandırılabilir

Krizler oluştuğunda büyük balonların büyük zarar verebilecek hale geldiğine dikkat çeken Aznar "Türkiye şu an İspanya ile aynı durumda değil. Bu nedenle çekimser davranmayın. Ekonomik istikrar önemli. Evde düzen olmalı. Elimizdekinden fazla harcamamalıyız. Bütçeler dengeli olmalı ve kaynak iyi denetlenmeli. Hükümetler müdahale ve kontrol etmek isterken piyasaların etkileri snırlandırılabilir."

İspanya’yı 8’inci büyük ekonomi yaptı

İKTİDARA gelmeden önce İspanya’da yüksek işsizlik ve yavaş büyüme sıkıntıları yaşanırken, 1996 -2004 yılları arasında İspanya Başbakanı olarak görev yapan Jose Maria Aznar, görevi alır almaz başlattığı reformlarla serbest piyasa ekonomisine geçti ve özelleştirmeler yaptı. Aznar, gerçekleştirdiği reformlarla İspanya’yı dünyanın sekizinci en büyük ekonomisi haline getirdi. Asıl mesleği avukatlık olan Aznar, politika alanında kariyer yaparak, Halk Partisi’nin (Partido Popular) başına geçti. 3 Mart 1996 seçimlerini kazanan Aznar’ın, Kral Juan Carlos’un önünde yemin ederek göreve başlaması ülke için tarihi bir olay oldu. Çünkü İspanya tarihinde iktidar 60 yıl sonra ancak ikinci defa seçim yoluyla bir partiden diğerine geçiyordu. Bürokrasiyi kaldırmak, bütçeyi dengelemek, yolsuzluklara son vermek ve Bask terörünün üstüne gitmek Aznar’ın reformist amaçları arasında yer alırken, kendisi İspanya’nın Avrupa’daki politik ve ekonomik konumunun başarıyla yükseltilmesinde kilit rol oynadı. 2004 Mart ayında hükümetten ayrılan Aznar, halen Avrupa politikasında ve dünya meselelerinde etkin bir rol oynamaya devam ediyor.

30 yıllık karımla İstanbul’da tanıştım

İSTANBUL’a ilk defa 1975 yılında geldiğini söyleyen Aznar, 30 yıllık eşiyle İstanbul’da nasıl tanıştığını anlattı: "Üniversite mezuniyeti için İstanbul’da b,r kezi düzenlenmişti. Ben de bu geziye katılmıştım. Gezide tanıştığım bayanla evlendim. 30 yılı aşkın süredir evdeyiz ve İspanya’da bugün benim yaşımda 30 yıldır evli olmak garip birşey gibi görünüyor. Sırrı İstanbul olmalı."

AB’ye yayılmadan kriz aşılmayacak

ABD’de başlayan resesyonun şimdi dünyanın bazı bölgelerini etkisi altına almaya başladığını söyleyen Aznar şöyle konulştu: "Şimdi bunun boyutu ile kime ne kadar sürede etki edeceği tartışılıyor. Kriz aşırılıklardan, özellikle de merkez bankalarının tavrından ve piyasadaki fazla likiditeden kaynalandı. Bu kaynak fazlası uzun süre düşük faizlere neden oldu. Diğer ülkelere ve AB’ye yayılmadan ise kriz kolay aşılmayacak."

Medeniyetler diyaloğu diyorum

BAŞBAKAN olduğu dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan ile Medeniyetler Diyaloğu projesi hakkında görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Aznar "Diyalogda önce İran Başkanı Hatemi vardı. Birçok görüşme aptık. Ben Tahran’a resmi ziyret bile yaptım. Sonra Erdoğan da bu toplantılara katıldı. Medeniyetler diyaloğunu biliyorum. Ancak, Medeniyetler İttifakı’nı duymaktan hoşlanmıyorum" dedi.

Avustralya’nın lüks kıyılarını Ruslar işgal etti

DÜNYANIN en hızlı büyüyen ekonomileri arasına giren Rusya’nın yeni zengin kesimi dünyanın farklı sıcak ülkelerinde önemli gayrimenkul yatırımcıları arasına girdiler. Avustralya’nın lüks tatil bölgesi Gold Coast da zengin Rus akınına uğruyor. Dünyanın pekçok yerinden paralı turistlerin ilgi gösterdiği bölgede şu anda en çok mülk edineler arasında Ruslar bulunuyor. Sonsuz altın kumsallarıyla bilinen güney Brisbane’de de petrol ve maden kaynaklarıyla zenginleşen Ruslar rekor sayıda ev edindi. Yazın hiç bitmediği bu kıyılara ilgi gösteren Ruslar, özellikle kuzey yarım kürede kış mevsimi yaşanırken bu bölgede yazın keyfini çıkarıyor. Sörfçüleriyle ünlü Gold Coast’taki gayrimenkul fiyatlarının Ruslar’ın ilgisiyle artması hatta kaderinin tamamen değişebileceği öngörülüyor. Ruslar’ın büyük kısmının yalı, yeni penthouse ve lüks dairelere ilgi gösterdiği belirtiliyor.