More Cool Stuff At POQbum.com


BURCU MANDIRACI  
 
  28 Şubat Ekonomi Haberleri 15.03.2025 10:28 (UTC)
   
 

  New YorkBorsası yükseldi...

      New York menkul kıymetler borsası günü yükselişle kapattı.
      Borsanın temel göstergesi Dow Jones 178,83 puan artışla 12.552,24 puana çıkarken, teknoloji endeksi Nasdaq da ,89 puan yükselerek 2.373,18 puandan kapandı.
     

 

 

 

 

 

 

Denizbank'tan 2007'de 341 milyon YTL net kar

18:18

Denizbank, 2007 yılı için 341 milyon YTL net kar açıkladı. Denizbank'tan 2007 yılı finansal verilerine ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, banka 2007'de net karını önceki yılın aynı dönemindeki karına göre yüzde 15 artırarak 341 milyon YTL'ye yükseltti.Konut kredilerinde yüzde 90'lık artış ile 993 milyon YTL'ye ulaşan Denizbank, 2007 yılı sonunda toplam aktif büyüklüğünü yüzde 27 artış ile 18 milyar 647 milyon YTL'ye, öz kaynaklarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 oranında artırarak 1 milyar 678 milyon YTL'ye, müşteri mevduatını da yüzde 21'lik artış ile 10 milyar 822 milyon YTL'ye çıkardı.

Denizbank, yüzde 51 oranında artışla kredi büyüklüğünü 13 milyar 412 milyon YTL'ye yükseltti.Banka tüketici kredilerini yüzde 52 oranında artırarak 2 milyar 646 milyon YTL'ye, ihtiyaç kredilerini yüzde 53 artırarak 1 milyar 513 milyon YTL'ye çıkardı.Denizbank'ın işletme bankacılığı alanında sağladığı kredi miktarı tarım kredileri ile birlikte yüzde 69'luk artış ile 2 milyar 575 milyon YTL, tarım kredileri yüzde 63 oranındaki artış ile 565 milyon YTL olarak gerçekleşti.

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, finansal sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde, banka olarak 10. yılı ''yine bir gurur tablosu'' ile kapatmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.Ateş, Denizbankın aktif büyüklüğünde Türkiye'nin özel sermayeli bankaları arasında 6. sıraya yerleştiğini belirterek şunları kaydetti:''Gerek karlılıkta, gerek aktif büyüklüğünde, gerekse kredilerde yakaladığımız yükseliş grafiğini, ana hissedarımız Dexia'nın da katkılarıyla önümüzdeki yıllarda daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. 2008 yılında da, bundan önceki yıllarda olduğu gibi işletme bankacılığı, tarım bankacılığı ve bireysel bankacılık alanındaki iddiamızı hayata geçireceğimiz yenilikçi ürün ve hizmetlerle pekiştireceğiz. Tarım, enerji, eğitim, sağlık, denizcilik gibi niş sektörlere sağladığımız destek artarak devam edecek. Bu vesile ile, gösterdikleri özveri ve harcadıkları emekle bizi hedeflerimize her geçen gün biraz daha yaklaştıran Denizbank Finansal Hizmetler Grubunun 7.600 çalışanına da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.''

 

 

New York Borsası düşüşle açıldı

17:12

New York Menkul Kıymetler Borsası, ekonomik büyümeye ilişkin olumsuz veriler nedeniyle düşüşle açıldı.Dow Jones endeksi, 87,35 puan (yüzde 0,69) değer kaybederek, 12,606.93 puandan işlem gördü.

The Standard & Poor's 500 endeksi yüzde 0,52 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 0,53 oranında değer kaybettiler.

 

Özelleştirilen Köprülerden Ne Kadara Geçilecek?

Özelleştirilecek Köprü ve Otoyollarda, Geçiş Ücretleri için Tavan Ücret Uygulaması Yapılacak. Bu Durumda Geçiş Ücretlerini Kim Belirleyecek?

 

Özelleştirilecek köprü ve otoyollarda, geçiş ücretleri için tavan ücret uygulaması yapılacak.

Toplam uzunluğu yaklaşık 2 bin kilometreyi bulan Boğaziçi ve
Fatih Sultan Mehmet kÖprüleri ile Edirne-İstanbul-Ankara, Pozantı-Tarsus-Mersin, Tarsus-Adana-Gaziantep, Toprakkale-İskenderun, İzmir-Çeşme, İzmir-Aydın Otoyolları özelleştirme kapsamında yer alıyor.

İşletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilecek köprü ve paralı yollara ilişkin her türlü doküman Karayolları Genel Müdürlüğünce Özelleştirme İdaresi Başkanlığına gönderildi. Dokümanlarda, köprü ve otoyollara ait gelecek döneme ilişkin projeksiyonlar da yer aldı. Bu kapsamda, köprü ve yolların mülk değeri, trafik sayım raporları, ücret toplama tesislerinin durumu, bakım ve işletme giderleri, personel durumu, yıllık trafik artışı ile ne kadar gelir elde edildiğine ilişkin bilgiler bulunuyor.

Mayıs ayında ihaleye çıkılması hedeflenirken, işletme hakkını devralacak firmaların uygulayacağı geçiş ücretleri konusu da değerlendiriliyor. Geçiş ücretlerinin belirlenmesi, özelleştirmede en önemli konulardan birisi olarak gösteriliyor.

Otoyol ücretlerinin belirlenmesinde fiyat artışlarının yanı sıra bazı kriterler esas alınacak. Bu nedenle Kamu ile işletmeciler arasında ileride herhangi bir sorun yaşanmaması amacıyla tavan fiyat belirlenmesine gidilecek. Buna göre, işletmeler, tavan fiyatın üzerinde geçiş ücreti alamayacak ancak altında fiyat uygulayabilecek. (Anadolu Ajansı) 28.02.2008 10:25 [1238426]

 

Türkiye, Irak'ın Desteğini Aldı

Irak'ta Türkiye'nin Sınır Ötesi Harekatının Gerekçelerini ve PKK ile Mücadelenin Her İki Ülke için Önemini Anlatan Türk Heyeti Irak Hükümetinden Destek Aldı.

Bağdat'a dün, Irak'a Türkiye'nin sınır ötesi harekatının gerekçelerini ve PKK ile mücadelenin her iki ülke için önemini anlatmak üzere Türkiye'den bir özel heyet geldi.

Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı
Ahmet Davutoğlu'nun ve Dışişleri Bakanlığı Irak Masası Özel Temsilci Yardımcısı Murat Özçelik'in de içinde olduğu heyet, sırasıyla Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Cumhurbaşkanı Yardımcıları Adil ABDül Mehdi ve Tarık el-Haşimi ile görüşmelerde bulundu.

Başbakanlık özel uçağı ile Bağdat'a gelen ve yoğun bir programı olduğu görülen Davutoğlu'nun, gündeminde pek çok konunun olduğu ama özellikle Türkiye'nin, sınır ötesi harekatlarıyla, Irak'ın egemenlik haklarını ihlal ettiği ve sivil kayıplara sebep olduğu iddialarına cevap vermek istediği öğrenildi.

Talabani'ye, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi davetini de ileten Davutoğlu'nun taşıdığı mesaj önemliydi. Türk askerinin hiçbir şekilde Irak'ın egemenlik haklarını ihlal etmediğini vurgulayan başdanışman, Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütünü çökerterek Irak devletinin egemenlik haklarını güçlendireceğini ve bunun sonrasında askerlerini bölgeden çekeceğini ifade etti.

İki dost ülkenin arasında,
PKK'nın bir sorun olmaktan çıkarılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, 'Tabii ki bu işin sadece askeri yönü yoktur. PKK'yı bölgeden tavsiye ettikten sonra göreceksiniz, Irak ile zaten iyi olan ekonomik ve siyasi ilişkilerimiz çok daha iyiye doğru gidecektir. Bu da, Irak'ın istikrarını olumlu yönde etkileyecektir' şeklinde konuştu.

PKK'nın iki ülke için de tehdit ve savaşılması gereken bir unsur olduğu konusunda fikir birliğinin sağlandığı toplantılar, geç saatlere kadar sürdü.

Görüşülen her yetkiliye, sivillerin kullandığı söylenen ve
TSK tarafından vurulan köprülerin fotoğraflarının sunulduğunu ifade eden Murat Özçelik, 'Fotoğraflardan, bu köprülerin tel ve demirden ibaret, derme çatma yapılar olduğu belli oluyor. Bu köprüler kesinlikle sivil kullanım için inşa edilmedi. Sayın Davutoğlu ile birlikte yaptığımız görüşmelerde, sivillerin kullandığı bir köprüyü vurduysak, onun yerine, sivil kullanım için olmak şartıyla 20 köprü yapmaya hazır olduğumuzu beyan ettik. PKK'yı bitirmeye kesin kararlıyız, bunu Irak hükümetinden destek alarak yapmak isterdik ama bu desteği daha fazla bekleyemezdik' dedi.

Tüm gün süren görüşmeler sonunda, TSİ 21.45'te yine Başbakanlık özel uçağı ile Ankara'ya dönen heyet, Amerika ve Irak'ın desteğini almış olmaktan oldukça memnundu.

 

 

 

Turkcell 2 Bin Kişi Alacak

 

Turkcell'in Ceo'su Süreyya Ciliv, Turkcell'in Yatırımlara Devam Edeceğini ve Yeni İstihdam Yaratacağını Söyledi.

 

Turkcell'in CEO'su Süreyya Ciliv, Turkcell'in yatırımlara devam edeceğini ve yeni istihdam yaratacağını söyledi.

Turkcell'in 2007 yıl sonu sonuçları, düzenlenen basın toplantısıyla  açıklandı. Toplantıda konuşan Ciliv, Turkcell'in 2007 yılında da  büyümesinin sürdürdüğünü, şirketin net gelirinin önceki yıla göre yüzde  22 oranında artarak 8 milyar 187 milyon YTL'ye ulaştığını, net dönem  karının ise yüzde 38'lik artışla 1 milyar 270 milyon YTL'den 1 milyar 759 milyon YTL'ye çıktığını bildirdi.

Turkcell'in, geçen yıl Türkiye'de 3,6 milyon abone aldığını ifade eden  Ciliv, 35,4 milyona ulaşan abonesiyle Avrupa'daki ilk üç operatörden  biri olduğunu, bu yıl da ilk üçe gireceklerine inandıklarını söyledi.  Ciliv, abone sayılarını yurt dışı iştiraklerinde de artırdıklarını  bildirdi.

2 BİN KİŞİ ALINACAK

Turkcell'in büyüme stratejisine de değinen Ciliv, yeni iş modelleri, yeni bölgeler ve yeni teknolojilerle büyümek istediklerini ifade etti. Süreyya Ciliv, “Gözümüzü teknolojide batıya çevirdik” dedi. Turkcell'in Turkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceğinin de altını çizen  Ciliv, “Yatırımızı bu yıl ikiye katlayacağız. Bu yıl 800 milyon dolar  yatırım yapacağız. İstihdamımızı yüzde 20 oranında artırarak 2 bin yeni  çalışanla 12 bin kişiye ulaşacağız. Gençlere yatırıma önem veriyoruz”  dedi.

        

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ciliv, cep telefonu üzerinden internet hizmetinin fiyatına ilişkin bir soru  üzerine, fiyatlardan kendisinin de rahatsız olduğunu, cep telefondan internete bağlanma ücretlerinin daha düşük olması gerektiğine  inandığını söyledi. Ciliv, “Hızla o yöne yöneleceğiz. HSPA'da alınan verim 14 megabit  seviyesinde. Bu yüzden daha az yatırım yapıp 70 misli verim almak da  mümkün. Bu yüzden fiyatları ciddi olarak indirip paket fiyatlara  geçmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Turkcell'in iletişim teknolojileri konusunda dünyanın en iyilerinden  olduğunu ifade eden Ciliv, “Ben sadece Türkiye'de değil birçok büyük  firmada çalıştım. Turkcell çalışanlarına ve iş ortaklarına çok  güveniyorum. Dünyanın her yerine gidebiliriz. Oradaki operasyonlarını  alırsak onları geliştirebileceğimize inanıyorum. Türk mühendislerine  yüzde 100 güveniyorum. Burada bazı insanlar Turkcell'i küçük görüyorlar.  Bu çok yanlış. Turkcell'in içinde çalışanlar, kendi konusunda dünyanın  uzmanları” diye konuştu.

3G İHALESİ BU SENE YAPILIR

Süreyya Ciliv, 3G ihalesine ilişkin bir soruyu da şöyle cevaplandırdı:

“Türkiye çok dinamik bir ülke. Türk iş adamlarının global dünyada  rekabet etmesi önemli. Hayatımızın çok önemli parçası iletişim. Bu  konuda ileriye bakarak iyimserim. Gerçekten kablosuz iletişimde data  hızı son bir yılda bile bir patlama gösterdi. Bu patlamayı eminim ki  Türkiye hükümeti de, Telekomünikasyon Kurumu da, diğer operatörler de  görüyorlar. Türkiye bence hızlı bir şekilde yeni teknolojilere  adaptasyona geçecek. Geçmişte bazı sıkıntılar oldu, ileriye bakıp doğru  bilgileri paylaşmamız gerekiyor. 2008 yılında ihalenin olacağını tahmin  ediyorum.”

Turkcell'in numara taşınabilirliği sürecini 1 dakika bile  geciktirmediğinin de altını çizen Ciliv, 3G ihalesinin şartnamesinin son  maddesinin “ihaleyi kazananların numaralandırma ve numara  taşınabilirliği konularında kurum düzenlemelerine uyacağı” yönünde  olduğunu söyledi.  Ciliv, “Biz bu ihaleye katılarak ve kazanarak kurumun bütün  düzenlemelerine uyacağımızı belirttik. Biz bunu imzalamaya hazırdık, bir de üstüne büyük bir rakamla.. O yüzden yanlış bir algılama var. Rakiplerimiz sanki 'Turkcell numara taşınabilirliğini engelliyor' diye  bir imaj yaratmak isteyebilir. 3G ihalesinin kabul etmekle numara  taşınabilirliğini o tarihte kabul etmiş durumdaydık” diye konuştu.

         

“DOĞU AVRUPA'DA BAZI ÜLKELERİ DEĞERLENDİRİYORUZ”

        

Turkcell'in kendi uzmanlığı ve tecrübeleri konusunda çok iddialı  olduğunu ifade eden Ciliv, başka ülkelerde yatırımlar konusundaki bir  soru üzerine, şunları kaydetti:

“Bu yüzden dünyanın gelişmiş ülkeleri de dahil en iyi pazarlara gitsek,  bir şey alsak bence en iyi şekilde idare edebiliriz. O yüzden o  pazarlardan çekinmiyoruz. Hangilerinde en hızlı büyüme potansiyeli var  ona bakıyoruz. İyi iş alanları arıyoruz. Doğu Avrupa'da da bazı ülkeleri  değerlendiriyoruz. Değişik ülkeleri de değerlendiriyoruz.

Suriye ile ilgileniyoruz, oradaki görüşmeler devam ediyor. Mart ayı  içinde sonuçlanacağını tahmin ediyorum. Turkcell daha hazırlıklı gittiği  için daha başarılı olacağımıza inanıyorum. İşi baştan kaybetmemek  önemli. Doğru fiyattan almak çok önemli. Oradaki disiplinimizi  kaybetmeyeceğiz. Doğu Avrupa gibi kendimize daha yakın olan ülkelerdeki  fırsatları daha ciddiye alıyoruz ve odaklanıyoruz. İlgilendiğimiz, takip  ettiğimiz şirketler var ama bunları söylemek için henüz erken.” 5 saat önce.. [1239310]

Sanayi Ürünlerinde Kullanılan Girdilerin İthalatı Sırasında 'Ce' İşareti Denetimleri Kapsamında Gümrük İdaresine 'Kapasite Raporu' İstenmeyecek, Sanayi Sicil Belgesinin Verilmesi Yeterli Olacak.

ABD Tetikledi, Euro, Petrol ve Altın Rekor Kırdı

Fed'in 'Elimizde Gerekli Araçlar Var. Gerekeni Yaparız' Açıklaması, Euro, Altın ve Petrole Yeni Rekorlar Kırdırdı.

 

FED’in ’Elimizde gerekli araçlar var. Gerekeni yaparız’ açıklaması, Euro, altın ve petrole yeni rekorlar kırdırdı. Artan risk iştahıyla birlikte petrol 102 dolara, altının ons fiyatı 965 dolara sıçradı. Euro ise 1.51 dolara dayanarak ABD parasının tahtını iyice sarstı. Gözler FED’den gelecek adıma çevrildi.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) bir kez daha faiz indirimine gideceği söylemleri piyasanın yüzde 0.50’lik faiz indirim beklentisini tetikleyince, dün Euro, altın ve petrolde yeni rekorlar kırıldı. Euro 1.51 dolara dayanarak ABD parasını tüm zamanların en yüksek seviyesi ile ezdi. Dolardaki düşüş petrolü 102 dolarla yeni bir rekora taşıdı. Altın fiyatları da tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 960 dolara fırladı. Risk iştahındaki artış global borsalara da alım getirdi.

FED’DEN ’ELİM SAĞLAM’ AÇIKLAMASI: Piyasalarda yeni faiz indirimi olasılığı üzerinde durulurken, ABD Merkez Bankası’ndan gelen açıklamalar da bunu destekledi. FED Başkan Yardımcısı Donald Kohn, ülkenin ekonomisindeki yavaşlamanın, yüksek enflasyondan daha büyük bir kaygı nedeni olduğunu söyledi. Kohn, "zor zamanlar" olarak nitelediği bir dönemde FED’in faizleri indirme konusundaki istekliliğine dikkat çekti. Kohn, "Elimizde gerekli araçlarımız var. FED Başkanı Bernanke’nin sık sık vurguladığı gibi, gerekeni yapacağız" dedi. FED, eylül ayından bugüne kadar faiz oranlarını yüzde 5.25’ten yüzde 3’e çekti.

EURO 1.5088 DOLAR: FED’den gelen "faiz indirim" sinyali ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Euro bölgesinde faiz indiriminin erken olduğu söylemleri piyasalarda çıkış arayan büyük fonların risk iştahını yeniden canlandırdı. Euro 1.5088 seviyesi ile doları ezerek tüm zamanların en yüksek seviyesine tırmandı. Öte yandan Almanya’da iş dünyasının ekonomiye olan güvenini ölçen IFO endeksi iyi geldi. Bu da Euro Bölgesi’nde faiz indirim olasılığını azaltan bir gelişme olarak paritenin yükselişini destekledi. Piyasa uzmanları Euro’nun dolar karşısında önümüzdeki 3 ayda 1.53 seviyesine bir sıçrama yapabileceği tahmininde bulundu.

PETROL 102 DOLARLA REKORDA: Dolardaki rekor, düşüş petrol fiyatlarını da rekora taşıdı. Doların Euro karşısında gerilemesi ve gelecek hafta toplanacak OPEC’in üretimi kesmek yönünde karar vereceği yönündeki beklenti etkili oldu. Ayrıca ABD ve Avrupa’da düşen sıcaklıkların petrol talebini artırması da tırmanışa neden gösterildi. ABD tipi hafif ham petrol varil fiyatı 102 dolardan, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 83 sent artarak 100 doları aştı. Uzmanlar, doların Euro karşısında düşmesinin, doların hakim olmadığı para birimleri için petrolü çekici hale getirmesi nedeniyle en büyük katalizör olduğunu söyledi.

ALTIN 1000 DOLAR HEDEFİNDE: Doların Euro karşısındaki en düşük seviyeye inmesi ve uluslararası para birimleri karşısında değer kaybetmesi altın fiyatlarını da tetikledi. Petrol fiyatlarındaki yükselişle paralele olarak altının ons fiyatı uluslararası spot piyasada 964.70 dolarla tarihin en yüksek düzeyine tırmandı. Uzmanlar altının kısa vadede 1000 dolara tırmanacağı tahmininde bulundu.

Bernanke: FED gerektiğinde ekonomiye destek verecek

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, kötü durumdaki konut ve kredi piyasalarının zaten durgun olan ekonomiyi daha da zayıflatmaması için gerektiği takdirde harekete geçeceklerini söyledi. Bernanke, ABD Temsilciler Meclisi’nin Finansal Hizmetler Komitesi’nde sunulmak üzere hazırladığı konuşma metninde, "Büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin varlığını sürdürdüğünü görmek önemlidir" dedi.

Yabancı Türkiye’den 5 yılda 22 milyar dolar kár götürdü

YABANCI yatırımcıların son beş yılda Türkiye’deki doğrudan ve portföy yatırımlarından elde ettikleri toplam 22 milyar dolarlık kárı yurt dışına götürdü. 2003-2007’yi kapsayan 5 yıllık dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri kárların 5.9 milyar doları ile borsa, bono portföy yatırımlarından kazandıkları 16 milyar 45 milyon doları yurt dışına transfer etti. ANKA

Dolar 1.17 YTL’ye indi

TÜRK para ve sermaye piyasaları dün ABD’den gelen haberlere göre hareket etti. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), IBM’nin 15 milyar dolarlık hisse geri alım yapacağı haberiyle yurtdışı borsaların aksine güne yükselişle başladı. Gün içinde 46.755 puana yükselen endeks, bu seviyelerde satışla karşılaştı.

ABD DATASI OLUMSUZ: ABD’de konut kredilerindeki en büyük para kaynağı Fannie Mae, dördüncü çeyrekte 3.5 milyar dolarlık zarar açıkladı. Ayrıca Türkiye saati ile 15.30’da açıklanan ABD ocak ayı dayanıklı mal siparişlerinin yüzde 5.3 düşmesi resesyon kaygısını tetikledi.

İMKB YÜZDE 1.6 YÜKSELDİ: İMKB günü 46.260 puandan yüzde 1.62 artışla tamamladı. Bankalararası piyasada yabancı satışlarıyla başlayan dolar, 1.1770 YTL’ye kadar geriledi. Bugün valörlü işlemlerde dolar 1.18 YTL’ye yükseldi. Dolar serbest piyasada 1.1850 YTL’den kapanış yaptı. 28.02.2008 01:34

 

Sanayinin Girdi İthalatına Kolaylık

Sanayi Ürünlerinde Kullanılan Girdilerin İthalatı Sırasında 'Ce' İşareti Denetimleri Kapsamında Gümrük İdaresine 'Kapasite Raporu' İstenmeyecek, Sanayi Sicil Belgesinin Verilmesi Yeterli Olacak.

Dış Ticaret Müsteşarlığı, sanayide kullanılan girdilerin ithalatında, "CE" uygunluk denetimleri kapsamında aranan koşulları yeniden düzenleyerek, sanayici lehine bürokrasiyi azalttı.

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın "CE" işareti taşıması gereken bazı ürünlerin ithalat denetimlerine ilişkin tebliğde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, sanayicilerin ürettikleri ürünlerin bünyesinde kullandıkları girdileri ithal etmeleri sırasında, "CE" işareti denetimleri kapsamında "uygunluk yazısı" aranmaması için Sanayi Sicil Belgesi'nin verilmesi yeterli olacak. Önceki uygulamada söz konusu ithalat sırasında Sanayi Sicil Belgesi yanı sıra Kapasite Raporu'nun da yetkili kuruluşa iletilmek üzere ilgili gümrük idaresine verilmesi gerekiyordu. (ANKA)

 

'Hakkári ve Şırnak'a Yüzde 100 Teşvik Gerek'

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, 'Belki de Hakkari, Şırnak Gibi Yerlere Yüzde 100 Teşvik Vermek Lazım' Dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Belki de Hakkari, Şırnak gibi yerlere yüzde 100 teşvik vermek lazım" dedi.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Şimşek, teşvik sisteminden şu haliyle, alanın da almayanın da memnun olmadığını, teşvik sistemine ilişkin yeni bir çalışma bulunduğunu, bu çalışma çerçevesinde hem bölgesel hem de sektörel bazda ne yapabileceklerine baktıklarını ifade etti. Şimşek, şunları söyledi:

ESNEK İŞGÜCÜ GEREK: Bölgesel kalkınmışlık farklarının nispi olarak yüksek olduğu birçok ilimiz, bölgemiz var. İstihdam konusu çok önemli. Gerek Türkiye’deki girişimcilerin gerekse dışarıdaki girişimcilerin gelip üretken kapasiteye yatırım yapmalarını, istihdamı artırmalarını ve işlerini kolaylaştırmalarını istiyoruz. İstihdamı artırmak için işgücü piyasasının esnek olması gerekiyor.

İSTİHDAM PAKETİ HAZIR: İstihdam paketi üzerinde çalışıyoruz. Çalışmalar son noktaya geldi. Yakında Bakanlar Kurulu’nda tartışacağız. Bu pakette esnekliği artırıcı unsurlar, nitelik açığını kapatmaya yönelik bir takım programlar, istihdam üzerindeki gerek mali gerekse idari yükleri aşağıya çekmeye yönelik birtakım tedbirler var. Bu reformu yılın ilk yarısında bitirmeye çalışacağız.

Dengeleri bozmadan vergiler düşürülmeli

Mehmet Şimşek, "Keşke bizim bütçe imkanlarımız olsaydı veya kamu çok daha küçük olsaydı veya kamunun ihtiyacı küçük olsaydı, belki de vergileri daha aşağıya çekebilirdik. Kurumlar vergisini yüzde 20’ye indirdik. Sonuçlarını da görüyoruz. Yine gelir vergisindeki dilimleri azalttık, oranları yani üst limitleri aşağı çektik. Dengeyi bozmadan vergileri nasıl sağlıklı indiririz ona bakıyoruz" dedi. 28.02.2008 01:38 [1238008]

 

BBP'den Ziyaretler

 

Büyük Birlik Partisi(bbp) Bafra İlçe Başkanı Bilal Mürtezaoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Bafra Şube Başkanı Çetin Çakıroğlu ile Türk Kızılayı Bafra Şube Başkanı Suat Şahin'i Ziyaret Etti.

 

Büyük Birlik Partisi(BBP) Bafra İlçe Başkanı Bilal Mürtezaoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Bafra Şube Başkanı Çetin Çakıroğlu ile Türk Kızılayı Bafra Şube Başkanı Suat Şahin'i ziyaret etti.

BBP'liler, ilk olarak Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Bafra Şube Başkanı Çetin Çakıroğlu'nu ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde gerçekleşirken nezaket ziyaretinde Çetin Çakıroğlu, emekliler arasındaki adaletsizliğin derinleştiğini savundu. Çakıroğlu, "2008 yılımız kabus yılımız. 'Enflasyon düştü' diyen hükümet, emekli maaşlarına yüzde 2 zam yaparken, elektriğe yaptığı zamla bütün bütçemizi allak bullak etti. İşçi ve memur emeklileri arasındaki adaletsizlik derinleşiyor" dedi.

Bilal Mürtezaoğlu, piyasada bir durgunluğun yaşandığını belirterek, "Günümüzde sessiz sedasız zamlar geldi. Milletimiz, sessiz olarak zamları kucağında buldu. Yani vatandaşımız zamların nereden geldiğini anlayamadı" diye konuştu.

BBP'DEN KAN BAĞIŞI BBP heyeti daha sonra, Türk Kızılay Bafra Şube Başkanı Suat Şahin'e 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulundu. Suat Şahin, nezaket ziyaretinden mutluluk duyduğunu ifade ederek, Kızılay Bafra Şubesi'nin Beşyol mevkisinde faaliyete başladığını ve halka mal olduğunu vurguladı. Karşılıklı sohbet havası içinde gerçekleşen ziyarette Şahin, "Türk Kızılay'ı hepimizin ortak değeridir. BBP Bafra İlçe Teşkilatı Türk Kızılayı'na kan bağışı kampanyası düzenliyor. Bunun için parti yöneticilerine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

Kızılay'ın vatandaş için var olduğunu dile getiren Bilal Mürtezaoğlu, şunları söyledi: "Kızılay'ın vatandaşın elinden tutan yegane bir kuruluş olduğunu biliyoruz. Kızılay dünyada bulunan insanlara hizmet vermektedir. Müslüman olmayan ülkelerin başına dahi bir kaza geldiği zaman Kızılay her yerde hizmet veriyor. Kızılay'ın kan bağışı kampanyası düzenlediğini biliyoruz. Bu yüzden dolayı Kızılay kampanyasına Büyük Birlik Partisi olarak destek veriyoruz. 05 Mart 2008 Çarşamba günü saat 15.00'te parti binamızda kan bağışı kampanyası organize ettik. Vatandaşlarımızı kan bağışı kampanyasına bekliyoruz." (NA-SA) 28.02.2008 10:41 TSİ (İhlas Haber Ajansı) 28.02.2008 10:57 [1238459]

 

Turkcell'in 2007'de Net Karı, 1 Milyar 758 Milyon YTL

 

Turkcell İletişim Hizmetleri A.ş, 2007 Yılında 1 Milyar 758 Milyon YTL Net Kar Elde Ettiğini Açıkladı.

 

Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş, 2007 yılında 1 milyar 758 milyon YTL net kar elde ettiğini açıkladı.

Turkcell'in açıkladığı mali rapora göre, şirketin 2006 yılı itibarıyla 1 milyar 270 milyon 352 bin YTL olan net karı, 31 Aralık 2007 itibarıyla 1 milyar 758 milyon 625 bin YTL'ye çıktı.

 

Türkiye Turizm Antalya'da Masaya Yatırılacak

 

Türkiye turizminin vizyonunun ele alınacağı, "Turizm Arama Konferansı" 28 Şubat–2 Mart tarihleri arasında Antalya'da Ela Quality Resort Otel'de yapılacak.

     Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, çok sayıda sektör temsilcisinin katılacağı konferansta, Türkiye turizminin bugünü ve yarınının ele alınacak.
Kültür ve Turiz...

 

Türkiye turizminin vizyonunun ele alınacağı, "Turizm Arama Konferansı" 28 Şubat–2 Mart tarihleri arasında Antalya'da Ela Quality Resort Otel'de yapılacak.

     Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, çok sayıda sektör temsilcisinin katılacağı konferansta, Türkiye turizminin bugünü ve yarınının ele alınacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından organize edilen toplantıya, Bakan Ertuğrul Günay ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, TUREB Başkanı Şerif Yenen, THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ile Vural Öger, Ahmet Akbalık ve Oktay Varlıer gibi sektör temsilcileri katılacak.

     Toplantıda 3 gün boyunca Türkiye turizminin güçlü ve zayıf yönleri, önündeki fırsatlar ve dezavantajları tartışılarak geleceğe dönük planlamalar belirlenecek. (ANKA)

 

 

Ocak'ta 2.8 Milyar YTL lik Yatırım için Teşvik Belgesi Alındı 

Gizli Maden Belgelerine Ne Oldu ?

 

MTA'ya Yönelik 'Kazı' Operasyonunu Yürüten Polis, Türkiye'nin Maden Rezervlerini Gösteren 'Gizli' Belgelerin, Yabancı Şirketlere Satılıp Satılmadığı Araştırıyor.

 

MTA’ya yönelik "Kazı" operasyonunu yürüten polis, Türkiye’nin maden rezervlerini gösteren "gizli" belgelerin, yabancı şirketlere satılıp satılmadığı araştırıyor.

Ankara organize polisinin MTA ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne düzenlediği operasyonda dün beş işadamını daha gözaltına aldı. İlk gün gözaltına alınan 19 kişi arasında yer alan MTA Maden Analizleri ve Teknoloji Daire Başkanı Duran Serdar K., sorgusunda hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Ruhsat işlemlerinin yasalara uygun yapıldığını söyleyen Duran Serdar K., hiçbir firmaya köstebeklik yapmadığını söyledi. 24 zanlı dün sabah saatlerinde Keçiören Adli Tıp Kurumu’nda sağlık muayenesinden geçirildi.

GİZLİ BELGELER: Operasyonda, maden rezervleri açısından çok gizli bazı bilgi, belge ve haritaların, kurum arşivinde yer alması gerekirken, işadamlarında yakalanması olaya başka bir boyut kazandırdı. Türkiye’nin maden rezervlerini gösteren belgelerin uluslararası şirketlere satılıp satılmadığı da araştırılıyor. Bürokratların akrabaları adına kurulan şirketlere verilen maden ruhsatlarından bazılarının Enver Ören’in sahibi olduğu İhlas Holding’e bağlı İhlas Madencilik’e satıldığı ileri sürüldü. Müfettişlerin yaptığı incelemelerde, 100’ün üzerinde maden sahasının ruhsatlandırılmasında yolsuzluk yapıldığı belirlendi.

AKRABA ŞİRKETLERİNE: Polisin belirlemelerine göre zanlılar, şöyle çalışıyordu: Değerli yeni maden sahası bulunduğunda, cevher oranı yüzde 40’ın altında gösterilerek, değerinin düşmesi sağlanıyor. Binlerce dönümlük maden sahasının işletme ruhsatı ardından küçük bir ücret karşılığı zanlıların yakınlarının üzerine kurulu olan Yerküre Madencilik şirketine tescil ediliyor. Daha sonra bu şirketler, işletme ruhsatını üçüncü şirketlere astronomik rakamlarla satıyor. Akraba şirketlerinin dışında, 6 anlaşmalı şirkete de menfaat karşılığı ruhsat verildiği ileri sürülüyor. 28.02.2008 01:36 [1237998]

 

Bahşişi Savunan Müdüre Suç Duyurusu

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak'ın, 'Abartılacak Birşey Yok' Dediği Tapu Operasyonu Sanıkları Hakkında Savcı, 7 Yıldan 136 Yıla Kadar Hapis Cezası İstedi.

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın, "abartılacak birşey yok" dediği tapu operasyonu sanıkları hakkında savcı, 7 yıldan 136 yıla kadar hapis cezası istedi.

Savcı, "Memurların aldığı rüşvet değil bahşiş" sözleri nedeniyle Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Mehmet Zeki Adlı hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Keçiören 4. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğündeki "rüşvet" iddiaları üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı. Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Abbas Özden’in hazırladığı iddianamede, "Tapu dairesindeki görevlilere para verilmediği takdirde işlerin bitirilmediğine" dikkat çekildi. İddianamede, kurum müdürü Ömer Gültekin ile aynı kurumda çalışan Salih Yücel, Melek Metin, Rıdvan Işık, Oral Turmuş, Mahmut Hilmi Akçay, Yılmaz Özata, Mustafa Çekirdek, Çağatay Cenan, Kazım Erdem, Ergün Güleç, Bilal Köse, Deniz Tıknazoğlu ve Hasan Ata’nın, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle menfaat sağlamak" suçlarından 7 yılla 136 yıl arasında cezalandırılmaları talep edildi. 28.02.2008 01:35 [1237996]

 

Bahçe İlçesinin Vergi Rekortmeni Eczacılar Oldu

Osmaniye'nin vergi rekortmenleri geçen senelerdeki gibi eczacılar oldu.

Osmaniye'nin vergi rekortmenleri geçen senelerdeki gibi eczacılar oldu.

İlçenin vergi rekortmeni Tibet Özdarendeli ve Cumhur Baycan plaketle ödüllendirildi. Ödülünü Bahçe Mal Müdürü Aydın Ünal'dan alan Cumhur Baycan yeşil kartın düzenli şekilde yatması halinde daha çok vergi vereceklerini kaydetti.

Vergi ödemenin kutsal bir görev olduğunu belirten Baycan, "Ancak biz eczacılar olarak sıkıntılıyız. Bizler yıllardır vergi rekortmeniyiz. Zorluk, sıkıntı demeden ilk önce vergilerimizi ödedik ama bizde devletten şu istekte bulunmak istiyoruz. Hala geçen seneden alacaklarımız var ve biz o alacaklarımızın şuan vergisini ödedi. Üzerinden bir sene geçmesine rağmen hala yeşil kartların ödemesi yapılmadı. Böyle devam ederse vergi rekortmeni olacak eczacı kalmayacak" diye konuştu. (Cihan Haber Ajansı) 28.02.2008 12:14 [1238634

 

CHP İzmir Milletvekili Baratalı: "Devlete 5 Katrilyon Borcu Olan Melih Gökçek Görevden Alınsın"

Mahalli İdarelere Hizmet Derneği(MİHDER) Genel Başkanı Mehmet Dönmez, hükümetin belde belediyelerine yetki verme sözüne rağmen şuanda kapatarak öksüz bıraktığını söyledi.

 

Tüsiad'dan, Üretim ve Dış Ticaret Raporu

 

Tüsiad Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Dinçer, "Küresel Ekonomiye Entegrasyon Sürecinde Büyüme" Projesi Kapsamında Hazırlanan "Türkiye'nin Üretim ve Dış Ticaret Yapısında Dönüşüm: Küresel Makroekonomik Yönelimler ve Yansımalar" Raporu'nu Tanıttı.

 

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Dinçer, ticari ve finansal küresel entegrasyonda gelinen aşamanın, bir yandan yaşanan uluslar arası krizlerin sıklığı ve bulaşıcılığını arttırdığını, diğer yandan ise üretim süreçlerini değiştiren önemli bir dönüşüm başlattığını söyledi.

TÜSİAD, Merkez Bankası (TCMB) ortaklığında, "Küresel Ekonomiye Entegrasyon Sürecinde Büyüme" Projesi kapsamında hazırlanan "Türkiye'nin Üretim ve Dış Ticaret Yapısında Dönüşüm: Küresel Makroekonomik Yönelimler ve Yansımalar" Raporu'nu açıkladı. Raporu tanıtan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Dinçer yaptığı açıklamada, rekabetin ülke çapından uluslar arası boyuta taşındığını belirtti. Dinçer, Türkiye'de de gümrük birliğinin yürürlüğe girmesiyle meydana gelen gelişmelerin, başta dış ticaret olmak üzere ekonominin çeşitli alanlarında önemli dönüşümlere yol açtığını kaydetti.

İthalattaki artışı sadece enerji fiyatlarındaki artışa veya Türk parasının değerlenmesine bağlamanın doğru olmadığını söyleyen Dinçer, Çin ve Asya ülkeleri olmak üzere, üretim üslerine dönüşen gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisine entegre olmaya başlamasının küresel ekonomik dengelerde değişiklik yarattığını dile getirdi. Dinçer, "düşük maliyet" avantajının, yerli üreticilerin rekabet avantajını kaybetmesine neden olduğunu vurgulayarak, "2000 yılında ülkemizin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında Çin, 15. sıradayken, 2007 yılı itibariyle 3. sıraya yükselmiştir. Aynı ülkeyle olan dış ticaret açığımız 2000 yılında 1.3 milyar dolar iken 2007 yılında 13.2 milyar dolara çıkmıştır" dedi. Dinçer, söz konusu durumun firmaları, rekabet avantajlarını kaybetmemeleri için, operasyonel faaliyetlerini geliştirme, Ar-Ge faaliyetlerini artırma ve risk yönetimini iyileştirme gibi unsurları içeren hızlı bir kurumsallaşma sürecine girmeye zorladığını ifade etti.

Dinçer, ithalatın hızla artmasına sebep olan diğer bir uluslararası eğilimin, endüstri-içi ticaretin artması olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son yıllarda artan ithalat bağımlılığı sadece ülkemize has bir durum değildir. Dünya çapında da üretim için yapılan ithalat oranında bir artış görüldüğü söylenebilir. Ancak, aynı eğilimlerin etkisiyle ülkemizde imalat sanayinde önemli ölçekte bir dış ticaret hacmi yaratılmasına rağmen, bu ticaret hacminin katma değer ve istihdam üzerindeki yansımalarının kısıtlı olduğu görülmektedir."

Dinçer, verimlilik ve istihdam yaratma kapasitesindeki tıkanıklıkları gidermek için, sektörlerin rekabet güçlerini yükseltecek, ihracat kapasitesini artıracak, istihdam yaratacak bir sanayi stratejisine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Ülkenin rekabet gücünü artırmak için gerek kamu bazında ve işletme bazında kurumsal kültürün yaygınlaşmasının sağlanması gerektiğini dile getiren Dinçer, atılım yapmak için kayıtdışı ekonominin küçültülmesinin şart olduğunu belirtti. Dinçer, küçük ve orta ölçekli işletmelere rekabet gücünü artırıcı yollar gösterilerek, destek verilmesi gerektiğini kaydetti. Sanayi stratejisi tartışmasının terimleri ve koşullarının net belirlenmiş zemine taşınması gerektiğini ifade eden Dinçer, şunları söyledi:

"Tüm sektörlerde katma değer ve istihdam yaratmanın hızlandırılması ve böylece ekonomideki yapısal dönüşüm sürecinin önünün açılması amacıyla, ne gibi stratejilerin uygulamaya konulacağı belirlenmelidir. Aksi halde Türkiye, büyüme performansını sürdürmekte zorlanacaktır. Türkiye'nin büyüme hedeflerine ulaşabilmesi ve rekabet gücünü artırabilmesi için özel sektörün katma değeri yüksek sektörlere yatırım yapması gerekmektedir. Bu hususta en önemli unsur sanayi politikasının önceliklerinin belirlenmesi olacaktır. Önemli olan dönemin kısıtlarını iyi teşhis edebilmek, onların üzerine gitmektir."

Dinçer, dış ticaret açığı problemini hafifletecek ve rekabet gücünü artıracak bir diğer adımın ise enerjide arz güvenliğinin sağlanması olduğunu ifade etti. Dinçer, "Ne yazık ki, ulusal ve uluslararası projeksiyonlara göre, ülkemizde enerji arzı en geç 2009 yılı itibarı ile enerji talebini karşılayamayacak hale gelecektir. Bu sene itibarı ile başta sanayi olmak üzere, elektrik enerjisi temininde sorunların baş göstermesi beklenmektedir. Bu çerçevede, 2020 yılına kadar elektrik sektöründe 100 milyar dolar civarında bir yatırım ihtiyacı öngörülmektedir" diye konuştu.

Raporda şu açıklamalara yer verildi:

"-Son 10 yılda imalat sanayinin üretim ve dış ticaretinde yaşanan değişimi, 'İthalatlaşma', 'Uluslararasılaşma' ve 'Asyalılaşma' eğilimleri şeklinde üç başlık altında özetlemek mümkündür. Bu eğilimlerin etkisiyle imalat sanayinde önemli ölçekte bir dış ticaret hacmi yaratıldığı, ancak bu ticaret hacminin katma değer ve istihdam üzerindeki yansımalarının kısıtlı olduğu görülmektedir.

-Asya-Pasifik ülkelerinin tetiklediği yeni rekabet ortamı, uluslararası piyasalarda döviz kurları başta olmak üzere göreli fiyatlardaki farklılaşmalar, büyük ölçekli şirketlerimizin global aktörler haline gelmesi, devir-birleşme-satın almalar nedeniyle ölçek ekonomisinde yaşanan gelişmeler, üretim ve dış ticaret yapısındaki bu dönüşümü başlatan unsurlar olarak sayılabilir. Ancak, bu unsurların başlattığı dönüşüm, son yıllarda Türk lirasının değerlenmesi ve dezenflasyon süreci ile birlikte hız kazanmış ve 'ithalatlaşma' ve 'asyalılaşma' eğilimini daha da güçlendirmiştir.

-Döviz kurundaki reel değerlenmenin yol açtığı rekabet gücü kaybını telafi etmek için firmalar, istihdam ve reel ücret artışlarını sınırlandırarak işgücü verimliliğini artırmaya öncelik vermişlerdir. Bu uyum çabaları ise ekonomide imalat sanayinin istihdam ve katma değer yaratma kapasitesini önemli ölçüde sınırlandırmıştır." (ANKA)

 

Protestolu Senet Tutarı Ocak'ta 566 Milyon YTL'ye çıktı

 

Protestolu Senet Tutarı Ocak Ayında Bir Önceki Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 23 Artarak 566 Milyon 295 Bin YTL'ye Yükseldi. Protestolu Senet Tutarında Son Bir Yılın Ekim Hariç En Yüksek Düzeyine Çıkılırken, Protestolu Senet Adedi de Yüzde 11,5 Artışla 132 Bin 510'a Yükseldi.

 

Protestolu senet tutarı Ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 566 milyon 295 bin YTL'ye yükseldi. Protestolu senet tutarında son bir yılın Ekim hariç en yüksek düzeyine çıkılırken, protestolu senet adedi de yüzde 11,5 artışla 132 bin 510'a yükseldi.

ANKA'nın Merkez Bankası verilerinden yaptığı belirlemeye göre, protestolu senet tutarı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23 artarak 566 milyon 295 bin 313 YTL'ye çıktı. 2007 yılının Ocak ayında protestolu senet tutarı 460,4 milyon YTL olmuştu. Bu yıl Ocak ayında ortaya çıkan protestolu senet tutarı, bir yıllık dönemde Ekim ayındaki 570 milyon YTL'den sonraki en yüksek düzey oldu.

Protestolu senet sayısı aynı dönemde yüzde 11,5 artışla 132 bin 510'a yükseldi. Geçen yıl Ocak'ta protestolu senet sayısı 118 bin 823 olmuştu.

Ocak ayında, bir önceki aya göre ise protestolu senet sayısı azalırken, tutarın artması dikkat çekti. Aralık 2007'de protestolu senet sayısı 139 bin 159, senet tutarı ise 533 milyon 327 bin YTL olmuştu. 2007 yılının tamamında protestolu senet sayısı 1 milyon 470 bin, tutarı da 5,7 milyar YTL olmuştu. (ANKA)

 

Sabancı Grubu 2008'de 1.5 Milyar Dolar Yatırım Planlıyor(2-Son)

 

Sabancı Holding Ceo'su Ahmet Dördüncü, 2008 Yılında Çalışacakları Senaryo Planını, İyimser Ancak Temkinli, İhtiyatlı, Tedbiri Elden Bırakmayan Bir Varsayımla Hazırladıklarını Belirterek; 2008'de Oldukça Temkinli Bütçe Hazırladıklarını, Tl'nin Değerlenmesinin Negatif Etkileri Olacağını Söyledi.

 

Sabancı Holding Ceo'su Ahmet Dördüncü, 2008 yılında çalışacakları senaryo planını, iyimser ancak temkinli, ihtiyatlı, tedbiri elden bırakmayan bir varsayımla hazırladıklarını belirterek; 2008'de oldukça temkinli bütçe hazırladıklarını, TL'nin değerlenmesinin negatif etkileri olacağını söyledi

Sabancı Holding Ceo'su Ahmet Dördüncü, Sabancı topluluğu olarak büyüme potansiyeli yüksek alanlara odaklandıklarını belirterek, özellikle bankacılık, sigortacılık, perakende ve enerji sektörüne yoğunlaşacaklarını söyledi. Enerji grubunda elektrik ve yenilenebilir enerji alanlarında yeni yatırımlar ile büyümeye devam edeceklerini, perakendecilik sektöründe agresif organik büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Dördüncü, Çimento Grubu'nun ise yakın coğrafyada stratejik büyümeyi hedefleyerek bölgesel güç olma yolunda olduğunu kaydetti. Dördüncü, Temsa'nın stratejik büyüme kararı doğrultusunda global bir oyuncu olmak için fırsatları değerlendirmeye devam edeceğine işaret ederken, sigortacılık sektöründe ise stratejik bir ortak ile büyümeyi hedeflediklerini açıkladı.

 

-"2008 SENARYOSU İYİMSER AMA TEMKİNLİ"-

 

Dördüncü, 2008 yılında çalışacakları senaryo planını, iyimser ancak temkinli, ihtiyatlı, tedbiri elden bırakmayan bir varsayımla hazırladıklarını söyledi. Dördüncü, 2008'de faaliyet karının 3.7 milyar YTL'yi aşmasının beklendiğini ve 2008 yılında 1.5 milyar dolar yatırım yapılacağını söyledi.

Dördüncü, 2008 yılı için oldukça temkinli bütçe hazırladıklarını, TL'nin değerlenmesinin negatif etkileri olacağını belirterek, "2008 senesinde 2007 senesine satmış olduğumuz birçok şirketin bütçesi yoktur" dedi,

 

-SABANCI'NIN 2008 DOLAR KURU TAHMİNİ 1.2, EURO 1.76 YTL-

 

Sabancı Holding 2008 yılı sonunda dolar kurunu 1.24 YTL olduğunu kaydeden Ahmet Dördüncü, yıl sonu Euro tahmini ise 1.76 YTL seviyesinde bulunduğunu ifade etti. Dördüncü, ekonominin 2008 yılında yüzde 5 büyüyeceğini öngördüklerini, enflasyonun ise yüzde 7 oranında gerçekleşeceği beklentilerini de aktardı.

Dördüncü, 2007'de Sabancı Grubu'nun çevre iyileştirme ve geliştirme amacıyla 10 milyon Euro yatırım yaptığını belirterek, vizyonlarının farklılık yaratarak kalıcı üstünlük sağlamak, misyonlarının ise rekabetçi ve sürdürülebilir büyüme potansiyeli olan stratejik bir portföyü paydaşlarına değer yaratacak şekilde yönetmek olduğunu kaydetti.

 

-2008'DE SATIN ALMA PLANI YOK-

 

Dördüncü, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Sabancı Grubu'nun satışlardaki artışında en büyük etkenin sorulması üzerine, bütün grup şirketlerinin büyüdüğünü, 2007 yılında buna etkisini gösteren her hangi bir satın almanın olmadığını, 2008'de de böyle bir planlarının bulunmadığını söyledi.

 

-YATIRIMLARIN ÇOĞUNLUĞU PERAKENDE VE ENERJİYE OLACAK-

 

Sabancı Grubu'nun bu yıl öngördüğü 1.5 milyar dolarlık yatırımın nereye yapılacağına yönelik soruyu da yanıtlayan Dördüncü, bu yatırımın büyük bir kısmının enerji alanından geldiğini ifade etti. Enerji ve perakendenin yatırımlarının yüzde 50-55'ini oluşturduğuna dikkat çeken Ahmet Dördüncü, ümit ettikleri özelleştirme miktarının belli olmaması nedeniyle yatırım miktarı içinde özelleştirme miktarının yer almadığını söyledi.

 

-SABANCI GRUBU NÜKLEER KONUSUNDA İDDİALİ-

    

Dördüncü, nükleer santral ile ilgili planlarının sorulması üzerine ise, "Sabancı topluluğu enerji ile ilgili stratejileri diyor ki; '2015'lerin ötesinde Sabancı Topluluğu Türkiye'nin en önemli, en büyük elektrik enerjisi üreten, dağıtan, satan gruplarından ve topluluklarından birisi olacak diye bir hedefimiz var. Nükleer daha olgunlaşması gereken bir konu. Türkiye'de nükleer santraller yapılacaksa, böyle bir iddiası olan, Sabancı topluluğu gibi iddiası olan bir kurum, burada birinci olacaktır, böyle bir iddiamız var. Çok hassasız, ne kadar önemli bir konu olduğunun bilincindeyiz, çok dikkatle çalışıyoruz. İlk seferinde ne olur, ondan sonrasında ne olur, bu sorunun cevabını vermemiz mümkün değil. Bu işi yaptığımız zaman en birincisi en iyisi olarak yapmak isteriz" diye konuştu.

 

-AK SİGORTADA FİFTİ FİFTİ ORTAKLIK-

 

Ak Sigorta ile ilgili ne tür ortaklık öngördüklerine ilişkin soruyu da yanıtlayan Ahmet Dördüncü, bu konuda kontrol hisselerini ellerinde tutmak niyetinde olduklarını söyledi. Dördüncü, bu konuda somut bir gelişme olmadığına işaret ederek, "Esasen gideceğimiz yer yüzde 50-50'dir" dedi.

Dördüncü, Sabancı Grubu cirosuna Akbank'ın etkisinin 2007 yılında yüzde 55 olduğunu belirterek, bu oranı azaltmak niyetinde olduklarını ifade etti. (ANKA)

(EYL/NB/ZG) (Ankara Haber Ajansı) 28.02.2008 14:39 [1238997]

 

 

Kamudan 1.2 Milyar Dolarlık Dış Borç Ödemesi

 

Kamu Kesimi, 1-27 Şubat'ta 1 Milyar 262.7 Milyon Dolarlık Dış Borç Ödemesi Gerçekleştirdi. Yılbaşından Bu Yana Toplam Ödeme 3 Milyar 792.7 Milyon Dolara Ulaştı.

 

Kamu kesimi, 1-27 Şubat'ta 1 milyar 262.7 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulundu.

Merkez Bankası'nın verilerine göre, kamunun yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği dış borç ödemesi 3 milyar 792.7 milyon dolara ulaştı. Söz konusu ödemelerin 3 milyar 309.8 milyon dolarını Hazine, 38.8 milyon dolarını ise Merkez Bankası gerçekleştirdi. Diğer kamu kesimi 105.6 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulunurken, IMF'ye 338.4 milyon dolarlık ödeme yapıldı.

Kamu, geçen yılın tamamında 19 milyar 31 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulunmuştu. (ANKA)

 

Hazine, 2038 Tahvilinden 1 Milyar Dolar İhraç Etti

 

Hazine Müsteşarlığı, Dolar Cinsinden 2038 Vadeli Bir Tahvil İhracında 96, 457 Fiyatla 1 Milyar Dolarlık Satış Gerçekleştirdi.

 

Hazine Müsteşarlığı, Dolar cinsinden 2038 vadeli bir tahvil ihracında 96, 457 fiyatla 1 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi.

Citigroup ve HSBC tarafından Hazine adına yapılan ihracın kupon faizi yüzde 7,25 olurken getiri oranı ise 7,55 oldu.

Hazine tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, "5 Mart 2038 vadeli tahvilin kupon oranı yüzde 7,25, yatırımcıya getirisi ise yüzde 7,55 olarak gerçekleşmiş olup, benzer vadedeki ABD Hazine tahvillerine göre getiri farkı (spread) 289.80 baz puandır. İhraca ilişkin tutar, 5 Mart 2008 Çarşamba günü hesaplarımıza girecektir. Tahvilin yüzde 43.9'u Türkiye, kalan kısmı ise ABD, Avrupa ve diğer ülkelerdeki yatırımcılara satılmıştır. 2008 yılında yapılan ve detayları aşağıda verilen tahvil ihraçları ile bugüne kadar toplam 2 milyar ABD Doları tutarında kaynak sağlanmıştır

 

Kredi Stoku 3.1 Milyar YTL Arttı

 

Bankaların Yurt İçi Kredileri 8-15 Şubat Haftasında 3 Milyar 141 Milyon YTL Artarak, 231 Milyar 435.9 Milyon YTL'ye Yükseldi.

 

Bankaların yurt içi kredileri 8-15 Şubat haftasında 3 milyar 141 milyon YTL artarak, 231 milyar 435.9 milyon YTL'ye ulaştı.

Merkez Bankası'nın verilerine göre, anılan bir haftalık dönemde mevduat bankalarının kredileri 3 milyar 119.3 milyon YTL artarak 223 milyar 130.5 milyon YTL oldu.

YTL cinsinden kredilerin 2 milyar 749.2 milyon artışla 198 milyar 702.1 milyon YTL olduğu dönemde, yabancı para cinsinden krediler de 370 milyon YTL'lik yükselişle 24 milyar 428.4 milyon YTL oldu.

Kamu mevduat bankaları kredileri 527.8 milyon YTL yükselerek 57 milyar 448.3 milyon YTL olurken, özel mevduat bankaları kredileri 1 milyar 935.9 milyon YTL artarak 116 milyar 887.2 milyon YTL'ye ulaştı. Yabancı mevduat bankalarının kredileri de 655.4 milyon YTL'lik artışla 48 milyar 794.9 milyon YTL oldu. Kalkınma ve yatırım bankalarının kredileri 21.7 milyon YTL artışla 8 milyar 305.3 milyon YTL'ye yükseldi. (ANKA)

 

Yurt İçi Mevduat 320.9 Milyar YTL'ye Ulaştı

 

Yurt İçi Yerleşiklerin Toplam Mevduat Hacmi 8-15 Şubat Haftasında 5 Milyar 910 Milyon YTL Artarak 320 Milyar 940 Milyon YTL'ye Ulaştı.

 

-Yurt içi yerleşiklerin toplam mevduat hacmi 8-15 Şubat haftasında 5 milyar 910 milyon YTL artarak 320 milyar 940 milyon YTL'ye ulaştı.

ANKARA(ANKA)–Yurt içi yerleşiklerin toplam mevduat hacmi 8-15 Şubat haftasında 5 milyar 910 milyon YTL artarak 320 milyar 940 milyon YTL'ye yükseldi.

Merkez Bankası verilerine göre, anılan dönemde yurt içi yerleşiklerin YTL mevduatları 5 milyar 968.2 milyon YTL artışla 215 milyar 955.8 milyon YTL oldu.

Vadeli tasarruf mevduatların 1 milyar 1.5 milyon YTL artarak 149 milyar 468.2 milyon YTL'ye yükseldiği dönemde, vadesiz tasarruf mevduatı da 1 milyar 33.3 milyon YTL artışla 14 milyar 431 milyon YTL oldu.

Ticari kuruluşlar mevduatı 1 milyar 21.4 milyon YTL yükselişle 39 milyar 132.8 milyon YTL'ye ulaştı. Resmi mevduat da 1 milyar 911.9 milyon YTL artarak 12 milyar 923.6 milyon oldu. Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarının Türk parası cinsinden tutarı 941.9 milyon YTL'lik artışla 104 milyar 985.1 milyon YTL'ye ulaştı.

15 Şubat itibariyle yurt içi mevduatın 121 milyar 470.2 milyon YTL'sinin kamu, 154 milyar 368 milyon YTL'sinin özel, 45 milyar 102.6 milyon YTL'sinin de yabancı mevduat bankalarında bulunduğu belirlendi. Anılan dönemde yurt dışı yerleşiklerin Türk bankacılık sistemindeki mevduat hacmi 176.2 milyon YTL'lik artışla 5 milyar 706.5 milyon YTL oldu. Bankalardaki toplam mevduat da 6 milyar 86.4 milyon YTL yükselişle 326 milyar 647.5 milyon dolar seviyelerine ulaştı.

Aynı dönemde 98.9 milyon YTL azalarak 5 milyar 6.3 milyon YTL'ye ulaşan bankalararası mevduat da dahil edildiğinde en geniş tanımlı mevduat hacmi 5 milyar 987.5 milyon YTL artarak 331 milyar 6653.9 milyon YTL oldu. (ANKA)

 

Döviz Hesaplarında 944 Milyon Dolarlık Artış

 

Döviz Mevduat Hesapları 8-15 Şubat Arasında 944 Milyon Dolar Artarak 114 Milyar 504 Milyon Dolara Yükseldi.

 

Döviz mevduat hesapları 8-15 Şubat arasında 944 milyon dolar artarak 114 milyar 504 milyon dolara yükseldi.

ANKA'nın Merkez Bankası verilerinden yaptığı belirlemelere göre yurt içi yerleşiklerin toplam döviz mevduatı 8-15 Şubat döneminde 860 milyon dolar artarak 94 milyar 773 milyon dolara yükseldi. Yurtiçi yerleşiklerin toplam döviz mevduatının 737 milyon dolarını bankalar arası, 94 milyar 36 milyon dolarını ise diğer yurt içi yerleşiklere ait mevduat oluşturdu. Aynı dönemde bankalar arası döviz mevduat 384 milyon dolar azalırken, diğer yurt içi döviz mevduatı 1 milyar 244 milyon dolar arttı.

Yurt dışı yerleşiklerin Türk bankalarındaki döviz hesapları da anılan haftada 102 milyon dolar artarak 3 milyar 972 milyon dolara yükseldi.

Yurt dışında yaşayan yurttaşların Merkez Bankası nezdinde açtırdıkları kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları ile süper döviz hesaplarının tutarı 17 milyon dolar artarak 15 miyar 759 milyon dolara çıktı.

Bu gelişmelerle toplam döviz hesapları anılan bir haftalık dönemde 944 milyon dolar artarak 114 milyar 504 milyon dolara çıktı.

Döviz mevduat hesapları (Milyon dolar)

 

Repo Hacmi 2.7 Milyar YTL'ye Düştü

 

Banka ve Aracı Kurumların Müşterileriyle Gerçekleştirdiği Repo İşlemlerinin Bakiyesi, 15-22 Şubat Haftasında Kaydettiği 65.5 Milyon YTL'lik Azalışla 2 Milyar 786 Milyon YTL'ye Geriledi.

 

Banka ve aracı kurumların müşterileriyle gerçekleştirdiği repo işlemlerinin bakiyesi, 15-22 Şubat haftasında kaydettiği 65.5 milyon YTL'lik azalışla 2 milyar 786 milyon YTL'ye indi.

Söz konusu repo hacminde geçen yılın tümünde 531.2 milyon YTL'lik artış yaşandı. Yılbaşından bu yana ise repo işlemlerinde 53.1 milyon YTL'lik artış oldu. Merkez Bankası verilerine göre, mali kuruluşların kendi aralarında yaptıkları repo işlemlerinin tutarı da aynı hafta kaydettiği 1 milyar 509.2 milyon YTL'lik artışla 20 milyar 84.9 milyon YTL'ye çıktı. (ANKA)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  DÖVİZ KURLARI

 

 

  MÜZİK ÇALAR
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYE TANITIMI
Bugün 99 ziyaretçi (107 klik) kişi burdaydı!
website counter Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol