Vestel'e patent ödülü
Vestel Beyaz Eşya, "açma yönü değiştirilebilen kapıya sahip elektronik kontrollü soğutucu" buluşu ile, Türk Patent Enstitüsünün (TPE) "Türk Patent Altın Ödülü"ne layık görüldü.
Vestel’den yapılan yazılı açıklamada, TPE tarafından verilen Türk Patent Ödüllerinde Vestel Beyaz Eşyanın, Türk Patent Altın Ödülünü almaya hak kazandığı bildirilerek, "Geçen yıl da patent alanında TPE’den ödül alan Vestel, böylece patent ödüllerinin sayısını ikiye çıkarmış oldu" denildi.
Vestel’in, mutfaklarda yerden tasarruf ve kullanım kolaylığı sağlayan açma yönü değiştirilebilen kapıya sahip elektronik kontrollü soğutucu buluşunun Vestel buzdolaplarında kullanılmaya başlamasıyla ödüle değer görüldüğü kaydedildi.
Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü Nedim Sezer, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Vestel’in inovasyon stratejisi gereği kullanıcılara fayda sağlayacak buluşlar üzerinde durduğunu belirterek, Vestel Beyaz Eşya’nın şu ana kadar 101 patent başvurusu olduğunu, bunların 45’inin ise tasarım tescili başvurusu olduğunu kaydetti.
Tüketicilerin ürün seçiminde fiyattan çok içeriğe baktığını, fiyatın artık tüketici seçiminde önemli bir unsur olmaktan çıktığını, tercihlerde performans ve kalitenin ön plana çıktığını ifade eden Sezer, "Günümüzde rekabet teknolojik yenilik alanına kaydı. Vestel olarak ürünlerimizle tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve tüm ihtiyaçlara cevap vermek için çok geniş kapsamlı AR-GE faaliyetleri yürütüyoruz" dedi.
|
|
Ulaştırma Bakanı arsa spekülatörlerini uyardı: Sağ gösterip, sol vurabiliriz
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul’da iki köprünün kuzeyinde yapılacak üçüncü köprü ile ilgili açıklamalarının ardından arsa fiyatlarının artması üzerine yatırımcıları uyardı. Yıldırım, "Kuzeyi dedik ama kuzeyde bir sürü nokta var. O çok riskli bir yatırım. Eğer öyle bir spekülatif yatırım yapacak olan varsa sağ gösterip sol vurabiliriz. Hiç boşuna yatırım yapmasınlar. Yatırım yapma niyetinde olan varsa kamulaştırma da değişik yöntemlerimiz olabilir. Hiç boşuna heveslenmesinler. Hevesleri kursağında kalabilir" dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ile beraberindeki heyeti kabul etti. Toplantının ardından İstanbul’da yapılacak üçüncü köprü ile ilgili soruları yanıtlayan Yıldırım, köprünün yerini açıklamanın kimseye yararının olmayacağını belirtti. Kararı verip adım attıktan sonra yapılacak yerin açıklanacağını kaydeden Yıldırım, güzergah üzerinde çalışıldığını söyledi. Güzergahın belediyenin planlarına işlenmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, onlarla ilgili kamulaştırma kararların tamamlanması gerektiğini dile getirdi.
Yıldırım, "Bu işlemler tekemmül etmeden kimin adına şurdan geçiyor buradan geçiyor diyebiliriz. Biz biliyoruz nerden olacağını ama bunun altyapısını hazır olması lazım. Zamansız açıklama herkese belirli zararlar verir, kimseye yarar sağlamaz" diye konuştu.
ÇEVREYİ DE DİKKATE ALACAĞIZ
Sadece kamulaştırma bedellerinin az olmasının yetmeyeceğinin altını çizen Yıldırım, çalışmalarda İstanbul’un akciğerleri olan yeşil alanların korunması, çevreye olan olumsuz etkilerin asgariye düşürülmesini de dikkate alacaklarını söyledi. Yıldırım, "Olaya sadece kamu maliyeti düşüktür. Gidelim ev bina olmayan yerden yapalım dediğimiz zaman projenin işletme süresi boyunca geri dönüşünü göz ardı etmiş olursunuz" dedi.
Köprünün başlamasının bu sene programlarında olduğunu kaydeden Yıldırım, "Önce bunun kararını alacağız. Ondan sonra ihale dosyasını hazırlayacağız. Ondan sonra da ihalesini yapacağız. Firma tekliflerini değerlendireceğiz. Karar vereceğiz. Yer tespiti yapacağız. Öngörülen sürede yapılır. Adım adım gitmemiz lazım" diye konuştu.
Yıldırım, köprüyü İstanbul’un Kültür Başkenti olmasına yetişip yetişmeyeceği sorusuna karşılık, bunun olmayacağını, öyle bir hedeflerinin olmadığını söyledi.
Üçüncü köprünün ikinci köprünün kuzeyinde olacağı açıklamasının hatırlatılması üzerine Yıldırım, iki köprü arasına üçüncü bir köprü düşüncelerinin olmadığını, açıklama yaparken asıl bunu vurgulamak istediğini ifade etti.
YATIRIMCILARIN HEVESLERİ KURSAĞINDA KALABİLİR
Bu açıklamanın ardından kuzey bölgesinde arsa fiyatlarının artmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Yıldırım, şu yanıtı verdi:
"Hiçbir şey olmaz. Arsa fiyatları onun için patlamadı. 2003’te başlayan ekonomik istikrar ve Türkiye’nin yönetimdeki güçlü iradesi her şeyi beşe-ona katladı. Bu bugünün dünün işi değil. Köprüyle ilişkilendirmek doğru değil. Kuzeyi dedik ama kuzeyde bir sürü nokta var. O çok riskli bir yatırım. Eğer öyle bir spekülatif yatırım yapacak olan varsa sağ gösterip sol vurabiliriz. Hiç boşuna yatırım yapmasınlar. Yatırım yapma niyetinde olan varsa kamulaştırma da değişik yöntemlerimiz olabilir. Hiç boşuna heveslenmesinler. Hevesleri kursağında kalabilir. Hiç kimse bir bilinmeze doğru iş yapmasın."
KİMSE PARA KAZANMAYI HEDEF GÖRMESİN
Yıldırım, farklı kamulaştırma yöntemlerinin sorulması üzerine kamulaştırma yöntemleri hakkında bilgi vermekten kaçındı. Yıldırım, yatırım yapanların bunu düşünmesi gerektiğini söyledi. Devletin yol yaptığı yerden kimsenin servet kazanmayı hedef olarak görmemesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, hatta bu alanların bedelsiz bile verilebileceğini söyledi.
Yıldırım, “Zaten yol yapılınca oranın değeri artıyor. Böyle arsa falan değerlenecek, istimlakten para alacağız diyenler unutmasın onların yerleri değerlendiği için biz para isteyebiliriz. Öyle bir sürpriz yapabiliriz" dedi.
BDDK'dan bankalara tavsiye: İhtiyatlı olun, karı bünyede bırakın
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankalara, 2007 yılında elde ettikleri karları dağıtmayarak ’bünyelerinde bırakmaları’ tavsiyesinde bulundu.
Bankalar ve BDDK’nın, her zamandan çok ekonominin ortasında olduğuna dikkati çeken Bilgin, bu dönemde ’ihtiyatlı ve kontrollü büyümenin’ önem kazanacağını da vurguladı.
BDDK Başkanı Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankacılık sektöründe 2007 yılı rakamları ile önümüzdeki dönemde sektöre ilişkin beklentileri değerlendirdi.
Bilgin, geçen yıl sonu itibariyle bankacılık sektörünün aktif toplamının yüzde 16,3 büyüyerek 581 milyar YTL’ye ulaştığını anlattı.
Gelinen noktada nasıl hareket edilmesi gerektiğini, BDDK kadar bankaların da çok iyi bildiğine işaret eden BDDK Başkanı, bankaların iç ve dış piyasaları izleyerek ve geçmişteki Türkiye tecrübelerini de göz önüne alarak, nasıl hareket edeceklerini çoktan planladıklarını söyledi.
KAR BİLANÇOYA EKLENMELİ
Bankalara, 2007 yılında elde ettikleri karları bünyelerinde bırakmaları tavsiyesinde bulunan Bilgin, karların dağıtılmayarak, banka bilançolarına derc edilmesi (eklenmesi) önerisinde bulundu.
Türk bankaları ve bankacıların, geçmiş 7 yılda başardıklarına bakarak kendilerine güvenecekleri, kendi güç ve deneyimlerini küçümsemeyip dik duracaklarına da vurgu yapan Bilgin, "bankalarımız ve BDDK, her zamandan çok ekonominin ortasında. Bu dönemde ihtiyatlı ve kontrollü büyüme önem kazanacak" diye konuştu.
AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ DEĞİL KALİTESİ ÖNEMLİ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, 2008’in ’banka aktif büyüklüğünün değil, kalitesinin çok daha önem kazanacağı’ bir yıl olacağını bildirdi.
Bilgin bu konuda, aktif kalemlerin seyyaliyeti (hareketliliği, likiditesi), verimliliği, aktifin getirisi gibi kriterlerin çok daha önem kazandığını belirtti.
BDDK Başkanı Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankacılıkta 2007 yılı rakamları ile 2008’e dönük beklentileri değerlendirdi.
Yakından izledikleri ve bundan sonra daha da önem verecekleri kavramın ’likidite’ olduğunu işaret eden Bilgin, "2008’de kurum olarak hassasiyetle üstünde durduğumuz birinci başlık likidite konusu. Bu noktada çıkardığımız ve çıkarmayı düşündüğümüz düzenlemelere uymaları, bankalarımızın sağlığı açısından önemli" diye konuştu.
DIŞ PİYASALARDAKİ DALGALANMA
Dış piyasalarda yaşanan dalgalanmayı da değerlendiren BDDK Başkanı Bilgin, dış piyasalarda hakim olan durumun ’şüphe ve fısıltı’ olduğunu belirtirken, şu uyarılarda bulundu:
"Böyle şüphe ve fısıltıya, bizim bankalarımız ve yöneticilerinin izin vermeyeceğini çok iyi biliyoruz. Özellikle 2000 ve 2001 deneyimlerini de dikkate alarak. BDDK olarak da bu tür şüphe fısıltı, mailler, diğer bankaları rencide eden ifadeler ya da fısıltılara izin vermeme konusunda çok kararlıyız. Çünkü bu sistemin genelini etkileyecek sonuçlar doğurabilir."
"ORTAK KULLANIM PROJELERİNE AĞIRLIK VERİLMELİ"
Maliyetlerin bankacılıkta artık çok önem kazandığını, dolayısıyla bankaların ortak kullanım projelerine daha da ağırlık vermesi gereğine işaret eden Bilgin, BDDK olarak bu konularda öncülük etmeyi düşündüklerini, ortak ATM, POS gibi projelerde sektörü yönlendirmeye hazır olduklarını belirtti.
RAKAMLARLA BANKACILIK
Bilgin, Türk bankacılık sektöründe 2007 sonu itibarıyla gelinen rakamlara değinirken de, geçen yıl sonu itibariyle Türk bankacılık sektöründe aktifler toplamının yüzde 16,3 oranında artarak 581 milyar YTL’ye ulaştığını, önemli göstergelerden biri olan kredilerin de bir yılda yüzde 30 artarak 285,6 milyar YTL’ye ulaştığını, bunun 94 milyar YTL’sini tüketici kredileri ve kredi kartları oluşturduğunu anlattı.
Toplam mevduatın ise sadece yüzde 16 artarak 357 milyar YTL’ye yükseldiğini vurgulayan Bilgin, halkın tasarruf yapma eğilimindeki artışın daha az olduğunu, bankaların aradaki farkı dış kaynaklardan karşıladıklarını söyledi.
BANKALARIN FİNANSMAN BAŞARISI
Mevduatın krediye dönüşüm oranının önceki yıl yüzde 74 iken, geçen yıl sonunda yüzde 83’e yükseldiğine işaret eden Bilgin, "bu, bankalarımızın (reel) sektörü finanse etme konusunda önemli aşama katetmiş olduğunu gösterir. Önceden önemli bölümü devlet iç borçlanma senetlerine gidiyordu" dedi.
Sermaye yeterlik rasyosunun ortalama yüzde 18,8 düzeyinde gerçekleştiğini belirten Tevfik Bilgin, dünyada yüzde 8 iken BDDK’nın yüzde 12 hedef rasyo getirdiğini ve geçen yıl sonu itibariyle bunun altında hiç bir banka bulunmadığını bildirdi.